Banner

Sevmek mi Daha Güzel, Sevilmek mi?



Fuzuli'ye 'Sevmek mi yoksa sevilmek mi daha güzeldir..? ' diye sormuşlar. 'Sevmek' diye cevaplamış ve eklemiş: 'Çünkü sevildiğinden asla emin olamazsın..'

Fuzuli'ye katılmamak elde değil... Hayat denilen bu oyun çok ilginç.. Kendine göre kuralları var, ve kuralları baştan söylemiyor, tam kuralları öğrendim artık derken, daha önce hiç bilmediğiniz bir kural sizin gol yemenize sebep olabiliyor. Neyse, sevmek üzerine konuşuyorduk.. Sevmenin çok çeşitli türleri vardır. Mesela "platonik" diye adlandırılan uzaktan sevmek vardır.. Bence bu sevmek değildir, uzaktan yakından da alakası yoktur sevmekle... Bu tür 'sevgi' , genelde kadınlarda daha çok görünür, biz erkekler genelde düz olduğumuz için, bir dener, iki dener vazgeçeriz ama kadınlar öyle mi.. Elde edemediyse hayalimde yaşarım o zaman der devam eder.. Üstüne üstlük bu platoniklerine kendilerini ait hissederler, hani kimseye bakmazlar hatta kendi kendilerine kafalarında bir sadakat bile duyarlar.. Bence saçma... Ortada bir sevgiden bahsetmek için 2 kişi gerekir, ve platonikler 1 kişi olarak yaşarlar... Yaşamları boyunca kendilerini o kadar onlara bağlarlar, hayatta istedikleri özellikleri de onlara yüklerler... ve sonucunda ortaya öyle ütopik bir karakter çıkartırlar ki aslında o hayallerindeki aşık oldukları kişi ile o kişinin gerçek dünyadaki hali ile uzaktan yakından alakası kalmaz. Eğer hayat, bir gün bir şekilde ola ki o kişiyi karşılarına çıkarırsa, işte o gün bulutların aslında pamuk gibi yumuşak olmadığının görüldüğü gündür. Aylardır, hatta yıllardır içten içe aşık oldukları, Michael Jackson'ın tabiriyle "This is It" dedikleri, yani yerden baktıklarında bulutların pamuk gibi yumuşak olduğunu zannedip üzerine atlarlar bulutların.. Ama sonuç tahmin ettiğiniz gibi yere çakılmak olur.. Ve sonucunda zor günler bekler kendilerini.. Üstüne üstlük bulutların peşinden koşarken ezdikleri çiçeklerin farkında da değillerdir..

Sevilmek de sevmek de karşılıklı şeylerdir. Birisi severken ötekisi sevmezse olmaz.. Hani "Benim sevgim ikimize de yeter" edebiyatı yapanlar vardır. Direk yalan, yetmez çünkü... Sevgi paylaşım sonucunda ortaya çıkan bir şeydir, ve ortada paylaşım yoksa eğer, yani siz ona bir çok şey verirken o size hiçbir şey vermiyorsa, ortada yine sevgi yoktur. Ve ortada sevginin olmadığı bir ilişkiye de ilişki denmez. Hem düşünsenize, sizi sevmeyen birisiyle 30 sene sonra ne yatağa girebilirsiniz, ne de toprağa..

Bir de "Ya benimsin ya kara toprağın" edebiyatı yapanlar vardır, çok komik geliyorlar bana. Türk filmlerinde vardır ya. Erkek (Kadir İnanır'a selam olsun) sıkıştırır kadını ve der ki "Beni sevdiğini söyle!!, Seviyorum de uleyyn", kadın da mecburiyetten der "Seviyorum", üstüne erkek de şöyle cevap verir  "Yalan söylüyorsun". Tabi yalan söyler.. Sevgi zorla olan bir şey mi canım, içinden gelecek insanın içinden taa derinlerden gelecek, o zaman da kelimelere dökülmesine gerek kalmaz, gözlerinle bile anlatabilirsin...

"Benim olmazsan yaşayamam" diyenler vardır bir de, öldürürüm kendimi diye tehdit edenler.. Yaşarsın arkadaşım bal gibi yaşarsın hem de... Göbeğimiz beraber kesilmedi ya, beni tanımadan önce nasılsan yine öyle yaşarsın.. Yok illaki "intihar edeceğim" edebiyatı yapıyorsan da yolun açık olsun ne diyelim, herkes kendine yapıyor ne yaparsa.. Herkes de 2-3 gün ağlar, üzülür sonra hayatlarına devam eder, yine düğünler olur, yine eğlenceler olur, sadece sen görmezsin o kadar..

Gelelim hayatımda az sayıda gördüğüm hem sevmenin hem de sevilmenin olduğu ilişkilere.. İşte ilişki budur,"This is It!" yani, sen onun uğruna her şeyi yaparsın, ama o da senin uğruna her şeyi yapar. Ortada ciddi bir emek vardır, birbirlerine çok şey katmışlardır bu insanlar. Bunda aşk öyle büyük olur ki (aşk'ın ömrü 6 aydır diyenlere inat) yıllar boyunca sürer.. Mesela gözümün önünde 23 senedir hala birbirine aşık olan iki insan var benim, demekki sevince yani karşılıklı olarak, yani şakadan değil gerçekten sevince, bir şeyler paylaşabilince o aşk da tükenmiyor hatta daha da alevlenebiliyormuş. O çifte sorduğunuzda "Yahu aradan 23 sene geçmiş hala elini tutarken heyecanlanıyor musun?" diye, "Hem de ilk günkü gibi" cevabını alabiliyorsanız işte o aşktır zaten. Allah da herkese böyle aşklar nasip etsin..

Saygılarımla...

Yazılarımın devamını www.melihatasever.com da bulabilirsiniz...

Yorum Gönder

1 Yorumlar

Nesrin dedi ki…
Yazdıklarınınıza sonuna kadar katılmamak elde değil.
Sevgiyi sevgi yapan emek verilmesidir, uğrunda çaba harcanmasıdır.
Ah bir de o emekler boşa çıkmasa :(