Yönetmen koltuğunda Marc Webb bulunuyor.
Senaristler: Scott Neustadter ve Michael H. Weber.
Başrollerde: Zooey Deschanel ve Joseph Gordon-levitt
Eğer benim gibi sıradanı sevmeyen, daima farklılığa odaklanan biri iseniz işte o farklılığı bu filmde hissedeceksiniz. Bahsetmeye çalıştığım filmin kurgusu. Kurgu, filmimizin isminde de ipucu verilen iki çiftin tanışmalarından itibaren gerçekleşen "500 gün". Birbiri ardına atlayarak bizleri 500 gün içerisinde yolculuğa çıkaran yönetmen, farklılığı tamamıyla bizlere hissettiriyor ve seyircinin filme odaklanmasını çok başarılı bir şekilde gerçekleştiriyor.
Filmde genel manada ele alınan ve senaristin de kafayı bozduğu konu: "Kader." Kaderin tamamıyla insanların elinde olduğunu, kendi yolumuzu kendimizin çizdiğini kanıtlamaya yönelik çabalar sarf eden senarist, aynı zamanda seyirciyi 500 gün içinde geçmiş ve gelecek arasında gidiş gelişlerle, yaşanan ilişkideki ince detayları göstermeye çabalıyor.
Aşka inanmayan, geçici ilişkiler içerisinde savrulan bir hanım baş karakterimiz ve aşkın varlığından haberdar bir beyimiziz arasında geçen hikaye, bir tanışma hikayesi. Yolları ilk olarak çalıştıkları iş yerinin asansöründe kesişen kahramanlarımızın ilk ortak noktası da müzikle buluşuyor. Ardından iş arkadaşlarıyla birlikte gittikleri karaoke barda aşk üzerine ne kadar zıt fikirlerinin olduğunu fark ediyorlar. Nitekim Tom, (beyimiz) kızımızın kalbini çalıyor vee hikaye başlıyor. Kaderin acımasızlığını mı yoksa cilvesini mi göreceksiniz? İzleyin bakalım. Hangi sürprizler sizi bekliyor?
Resmi olarak tatile girdiğim şu günlerde bol zamanımı film seyrederek geçirme taraftarıyım. Ayrıca böyle bir zorunluluk içerisindeyim. Elimde izlenecek film kalmayınca da aylar öncesinden izlediğim bu filmi açıp tekrar tekrar izliyorum. Ayrıca film boyunca kumanda elinizde olsun, ileri-geri almalar söz konusu olabilir.
Özellikle size önerim; sakına DVD kiralama yoluyla izlemeyin. Aksi taktirde tekrar tekrar izleyeceğiniz ve hiç bıkmayacağınız bir filmle karşı karşıyasınız.
0 Yorumlar