Banner

Sanat...


Geçenlerde bir film izlemiştim. Filmin adı:”Umut” filmin konusu mükemmel…



Ben siyasetçi olmadığım kadar film eleştirmeni filanda değilim.



Ama halktan bir gözle bu yazıyı yazıyorum.



Filmin konusunu izleyemeyenler merak etmiştir. Açıklayım:” Hapisten yeni çıkmış olan babasını Umut tanımamaktadır. Annesi ise felçlidir ve babası geldikten kısa bir süre sonra vefat eder. Ancak Umut’un çekecek daha çilesi vardır. Yaşı küçücük olmasına rağmen…



Umut bir hastalığa kapılmıştır. Ancak yaşadıkları yer olan köyde bunun çaresi yoktur. Bunun çaresi şehirdedir.



Babasıyla umut bu sebepten dolayı şehre gelirler. Hastane de Umut’un teşhisi konur. Ve Umut “ilik kanseridir.”Tedavi için çok büyük para gerekmektedir. Ancak Umut’un yaşı küçük ve babası da yeni hapisten çıkıp yeni bir şehre geldikleri için ceplerinde beş kuruş yoktur.



Ancak kader onları bir mafya lideriyle karşılaştırır…



Mafya liderinin tek isteği vardır. Kalbi rahatsız olan oğluna Umut’un babasının kalbini vermesi…



Bunun karşılığında Umut’un yaşaması için servetini dökeceğine dair adam söz verir.



Düşünmesi için zaman verir mafya lideri…



Umut’un babası kararını vermiştir…



Umut’un canı çok önemlidir bu yüzden kendi kalbini mafya liderinin çocuğuna verir. Ve bunun karşılığında anlaşmada olduğu gibi karşılığını alır…



Umut yaşar…”



Bu anlattıklarım filmin en kısa hali… Yaşanan olaylar ve verilen kararlar çerçevesinde olan duygusal anları katarsam eğer sayfalar yetmez… Zaten bu filmi izleyince göz yaşı dökmeyen kişi duygusuz kişidir…



Filmin çekim kareleri mükemmel…



İşte Türk yapımı filmler böyle olmalı diyor insan…



Ancak birde “Recep İvedik” gibi trajı patlama yaratmış ama içi boş olan filmleri düşününce içim sızlıyor.



Eğer bir ülkenin gelişmesi isteniyorsa bu kültürle olur. Ve “kültür, sanat ile elde edilir.”



-Gerçek sanatçılara değer verilmelidir.


-Sanatçıların başka sanatçılar yetiştirmesine teşvik verilmelidir.


-Vergilerinde büyük indirimler yapılmalıdır.


-Sanatsal mekanlar( tiyatro salonu, sinema salonu vs.) fiyatlar simgesel olmalıdır.


Bakın size üzücü bir örnek daha…



(Bunu şu ana kadar yazdıklarımı anlayamayanlar için yazıyorum. Anlayanların buraya kadar okuması bile yeterli)



Bugün, yöneten ve oynayanın: “Genco Erkal” olduğu Haldun Dormen Sahnesindeki Nazım Hikmet’in anlatıldığı bir oyuna gittim. “İnsanlarım” oyununa gittim…



Nazım Hikmet bu kadar iyi anlatılır. Tebrik ediyorum.



Zaten kendisini ayakta alkışladım…



Buraya kadar her şey normal…



Ancak, birde işin anormal boyutu var ki bu durum beni kahrediyor.



Haldun Dormen sahnesi bütçe yetersizliği yüzünden bakımsız.



Neden bu böyle olmalı?



Neden hükümetler, iktidarlar, devlet buna bir çare bulmuyor?



Neden her gelen kültür bakanlığı Atatürk’ün “Sanatsız kalmış bir milletin hayat damarlarından biri kopmuştur.” Diyor da hiçbir şey yapmıyor?



Neden sanatçılarımızın milyarlarca, Trilyonlarca borcu var?



Bir halk gözüyle duruma şöyle bir çare bulunabilir: Çok az kişinin izlediği “TRT” özelleştirilip bunun hakkında hiç vergi alınmaz. “TRT” vergisi ise “sanat vergisi” olabilir. Ve bu sanat vergileri sanatın yaşatılması için aktarılır.



Son söz olarak: “Sanatçının korunması “bin yıl” sonrayı garantiye almaktır.” Diyorum.



VOLKAN KAHYALAR


Yorum Gönder

1 Yorumlar

Olrıc dedi ki…
evet .. umut.. izledım ve gercekten guzel bı fılmdı.. SENDEN SENIN İÇİN VAZGECIYORM.....