Banner

Eğitim sistemi allak bullak olan ülke..


Eğitim alanında bildiğiniz gibi bizden daha istikrarsız bir ülke yok dünyada. Artık başımızdakilerin akıllılığından mı(!), yoksa ülkem insanının koyun olmasında mıdır nedir, bu ülkede eğitim bir türlü düzgün işleyemiyor. 

    Sınav stresini her öğrenci bilir. 8. sınıftayken bizim zaman LGS (Liselere Giriş Sınavı) vardı. Ben çocuk aklımla sınava adam gibi çalışmamıştım bile. İdealist bir anneye sahip olmasaydım eğer Vefa Anadolu Lisesi'ni kazanamazdım. O zaman stretmiş, saatlerce ders çalışmaymış filan bilmiyordum ben. Lise 2'de dersanelerin seviye belirleme sınavlarından birinde derece yapıp bedava gittim 1 sene. Aynı olay lise 3'te de oldu. Kısaca ben eğitim hayatım boyunca dersaneye hiç para vermedim. Bu konuda şanslıydım ama çevremdekiler öyle miydi? Tabiki de hayır.


     Her aile çocuğunun başarılı olmasını, iyi bir yeri kazanıp okumasını ister. Zaten bunu düşünmeyen ailenin akıl sağlığından şüphe ederim ben. Ama bu konuda devreye yine o çok bilindil meret giriyor: Para.. Maddi durumu iyi olanlar çocuklarına en iyi eğitimi sağlarken, ülkenin büyük bir kısmını oluşturan orta ve dar gelirli aileler çocuklarını dersaneye gönderemiyor; gönderebilenler ise büyük bir yükün altında yavaş yavaş ezilmeye başlıyor. 

     Bu çocukları dersanelere mahkum edenler utansın. Benim okulum iyi bir okuldu ama bu buna rağmen ben de dersaneye gitmiştim. O SBS'leri kazanamasaydım Lise 3'teyken yine gidecektim. Sadece okuldaki eğitimin yeterli olmasını kim istemez? Bu çocukları yarış atına çeviren sistemi değiştirmek isteyenler, şimdi daha beter hale getirdiler.


    Son örneğimiz de ilköğretim öğrencilerinin girdiği SBS ile ilgili. Harika, über, süper bakanımız Nimet Çubukçu SBS'yi kaldırdı, yerine tek aşamalı sınavı getirdi. Ortaokul boyunca 3 sınava giren öğrenciler, artık eskisi gibi tek aşamalı sınava girecek. İleriye dönmek yerine, geriye döndük. Haberde de bol bol anlatmış. Madem böyleydi, o zaman neden diğer harika, über, süper bakanımız Hüseyin Çelik değiştirdi.

     Öğrencileri zaten yeterince mağdur eden bir ülkeyiz. Bu seneki akbillerin ne kadar gecikmeli verildiğini ve bu yüzden üniversiteye yeni başlayan öğrencilerin aylarca iki kat yolculuk parası ödediğini gazetelerden okuduk. Ülkenin geleceğisiniz siz dedikleri öğrencilere böyle davranan ve onların çocukluklarını, gençliklerini mahveden sistem kıskacını daha da küçüklere yöneltmiş bulunmakta şu anda. 

     Anlamadığım olay ise velilerden yeterince organize bir ses çıkmaması. Örgütlenin, prostesto edin. Akbil zammında o kadar birleşti insanlar, protesto ettiler. Bakın, tıpış tıpış geri çektiler zammı. Bu ülkede genç nüfus fazla. Doğal olarak öğrenci sayısı da fazla. Birleşin. Yürüyün, eylem yapın, protesto edin. Devlet ne hata yaptığının farkına varsın. Benim ÖSS'ye gireceğim yıl, tek aşamalı olan sınav, iki aşamalıya dönüşmüştü. Önce birinci bölümü çözüyorduk, normal önceki ÖSS gibi, sonra tamamen bilgi ağırlıklı olan ikinci bölüme geçiyorduk. Dört yıllık lisans bölümleri için bu ikinci bölüm önemliydi. Oradan aldığın puana bakıyorlardı. 

     Şu anda o da değişmiş durumda. Ben üniversiteyi kazandıktan sonra sınav olaylarına filan bakmadım geri dönüp. Şu anda durum nasıl bilmiyorum ama daha da karışık gibi. 


     Öğrencilerin kafasını karıştırmayın. Ya stabil bir sınav sistemi oluşturun, ya da sınav olayını topyekün kaldırın. Yapamayacağınız işin altında zaten kendiniz eziliyorsunuz ama bu konuda mağdur olmanın aslan payını öğrenciler alıyor. Yazık değil mi onlara? Zaten eğitim hayatları boyunca yaşamlarını tek tek ruh emici gibi emiyorsunuz, bari geleceklerini rahat bırakın. 

     Gelecek kaygısı olmadan yaşayacağımız bir hayatı düşünüp anlığına mutlu olalım beraber. anlık sevinçler, anlık mutluluklar yaşayabiliyoruz çünkü bu ülkede sadece..

Yorum Gönder

0 Yorumlar