MÜLTECİ

"kaybolmak ne demekti? hani öyle başka bir ülkenin pencere kenarında telaşla beklemek..yırtılmış bir koltuğun üzerinde duyulacak her ayak sesinden irkilmek..seçmenler sandıklara oy atarken esaretin pençesinde çocukluğu anlatan filmler izlemek..bir yere ait olamadan zulme boyun eğmemek için kaçmayı tercih etmek..
donma oranı düşmüş yağları ekmek dilimlerine süremeden, üzerine vurduğunda görüntü veren bir televizyon da sadece reklamlardan iç geçirmek ve oyuncağın anlamsız anlatımların da bir kimliğe bile sahip olamadan ölmek.."

p.s: bu fotoğrafa rastladıktan sonra yaşadığı ülkeden kaçan bir çok "mülteci" geldi aklıma ve bunun sonucunda da bu gördüğünüz kısacık yazı oluştu..