İmkansız aşk... - Bir milyon kalem

Bir milyon kalem

Blog yazarları topluluğu

31 Mayıs 2010 Pazartesi

İmkansız aşk...


Bir kişiyi görürsün. Ona bakarsın. Durur bir daha bakarsın. Sonra bir daha...

Onun dikkatini çeker bu durum. Ama sen belli etmemeye çalışırsın. Ne kadar belli etmemeye çalışsan da yinede belli edersin aslında...

Onun işi vardır. (Zaten böyle durumlarda nedense hep bir iş çıkar...)

Fiziksel olarak yanından ayrılır belki ama aslında artık o senden bile sana daha yakındır artık...

Aslında herkese davrandığı hareketleri sana başka davranıyormuş gibi, sana özel davranıyormuş gibi gelir...

Hayır bana başka davranıyor dersin... Kabullenemezsin bir türlü...

Arkadaşların, dostların belki de ailen bile girer araya "yapma o seni sevmiyor bu apaçık ortada" derler. Kabul etmezsin. "Hayır o bana farklı siz anlamıyorsunuz!" dersin.

Ağzından çıkan bu sözlere rağmen aslında kafanda soru işareti kalmıştır. Ama kalbin onu düşündüğünde hızla çarpıyordur. Sürekli onu görüyorsundur. Kaç yıldır huylarını bildiğin dostlarında bile onun hareketlerini görüyorsundur. Çünkü herkeste onu görüyorsundur.

Uyumazsın. Uyumak istemiyorsundur. Çünkü onu düşünmekten bıkmazsın. Yorgunluktan bitap düştüğünde son dua olarak yalvarır durursun. "Allah'ım, ne olursun rüyamda onu göreyim. Ne olur bana aşık olsun. Yemin ederim ona çok iyi bakacağım çok mutlu edeceğim." der durursun.

Ama tüm bunlara rağmen utanırsın söyleyemezsin ona sevdiğini. Çünkü "ya kaybedersem" korkusu vardır içinde. Zaten bu yüzden için içini yer.

Çevrendekiler senin onu unutmayacağını anlayıp "zaman zaman" deyip senin bu haline çare bulduklarını düşünürler.

Ama ne çare...

"Dayanamazsın. Onsuz geçen bir dakika bile dayanamazsın. Yolda gördüğün, İnternet de karşılaştığın bir an bile heyecandan nefesin kesilir. Daha iki dakika önce "karışmayın bana" dediğin arkadaşına şakalar yapmaya başlarsın bu durumuna onlarda şaşırıp kalırlar.

Sonra, artık dayanamıyorum söyleyeceğim deyip ıkına sıkıla söylersin. Heyecanın doruk noktasına çıkar.

Ama...

Gelen cevap seni yıkar...

"Çıktığım var..."

Aslında çıktığı filan da yoktur. Sadece seni arkadaş olarak görüyordur. Çünkü sen onun tipi değilsindir.

"Olsun seviyorsan sonuna kadar git" der arkadaşların gidersin ama o kaç sevgili değiştirip mutsuz olurken sen hep onu mutlu etmek için beklersin.

Birde o her sevgisi ile iyi geçinsin diye elinden geleni yaparsın. O mutlu olur. Sende mutlu olursun.

Ama yine de o seni seçmez "hiç bir zaman" sonra dersin ki: "hani çok isteyince oluyordu" hayata küsersin ama ona küsmezsin...

Çünkü onu gerçekten seviyorsun.

Çünkü o seni sadece arkadaşı olarak görüyor.

...

VOLKAN KAHYALAR

1 yorum:

  1. Aşk, yanında/yakınında olanı özlemekse eğer,
    senin olmayacağını bile bile..
    Özlüyorum...

    Kaleminize sağlık.

    YanıtlaSil

Lütfen düşüncelerinizle katkıda bulunun.

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Sayfalar