Banner

Children, Çaldıran. Çıldırın


Melike'nin en huysuz ve çılgın zamanları her çocuk gibi uykusunun geldiği ama uyumak istemediği zamanlar. Çaldıran Meydan Muharebesine dönen uykusuz gecelerimizden bazılarında yaşadıklarımızı sizlerle paylaşmak istedim.
Uykusunun neden geldiğini ve niçin uyuması gerektiğini (siz ne kadar anlatırsanız anlatın) çocuğun kendisinin keşfetmesi gerekiyor. Ancak aileden birisi bizim ailede olduğu gibi "uykusuz" ise o zaman çocuk'ta uyumayan aile bireyine intisap ediyor. Ona benziyor.
Bu riskli durumu gidermek amacıyla önceleri ben Melike ile birlikte uyuma numarası yaparken sonunda o benim gibi uykusuz biri oldu çıktı. Şimdi sizlerle birkaç uykusuzluk hikâyemizi paylaşmak istiyorum.

Melike:
-Baba bu çirkin şeylere niye bakıyorsun? (CNBCE-"Hereos- Terminatör -24")
-İngilizcem gelişsin diye kızım (bu yaşta kız ne anlar İngilizce gelişiminden)
-Alo re lap fan cer muço komi la sara plak.
-Ne diyorsun kızım?
-Fala maki com edu kablo faya. (ilgini çekmek için İngilizce konuşuyorum baba, madem ingilizce diziler izliyorsun)
-Babaaaa su içi cem! (TV'yi bırak bana bak)
-Babaaaa çişim geldi! (istersen bırakma da göreyim)
-Babaaaa karnım acıktı. (saat:24.00+)
-Babaaaa bana hiç sosis pişirmiyorsunnn? Uvvvaaaaaaa (hadi beni yatır, uyut)
-Sosis istiyommmmmm.
-Kızım ben sosis pişirmeyi bilmem...
sofrada-Ben sana öğretirim. Yağ koyu yosun Fşşşş oluyoooo, sora böle böle karıştırıyorsun.
-Sabah pişiririz kızım.
-O zaman çekirdek yicemmmm. (madem uyumuyos)
-Kızım yiyorsun ya zaten... (melike çekirdek çöplerini kesekâğıdına yerleştirmekle meşguldür)
-Kızım napıyosun onları dökme yere, annen bize kızacak... (Melike baba'ya arkasından sarılır)
-Kızım, canım kızım, hadi git uyu...
-Bana neeee, sen de gel... (derken babanın üzerinden konfeti tadında çekirdekler dökülür yere)
-Yapmaaaaa Melikeeeeeee döv cem bak... Vurmaaa! (Melike babayı hafiften iteklemekte ve tekmelemektedir)
-Baba kediler "miyav mı der?"
-Evet kızım... "Köpekler de hav hav der"
-Baba Zürafalar ne der?
-Offff "ZüraaAAAaaa, züraaAAA der"
-Yalan söylüyosun... Öyle demezler... Onlar yaprak yerler...
-Biliyorsun da niye soruyorsun Melike?
-Babaaaa bana minik kız zürafa nasıl büyümüş onu anlat... Masal anlat hadi...
-Öyle bi masalll yoook...
-Sen uyduruyosun ya. Masusçuktan. Öle anlat hadi. (parmak emilir, gözler yumuk yumuk) Ama Kız zürafa olsun. (bu aralar büyümeye taktık, her kaşıktan sonra sofrada sandalyeye dikilip uzadım mı diye soruluyor)
-Babaaa ellerimi yıkı cam çekirdek oldu... Tuslu tuzlu.
-Tamam, git yıka hadi...
-Lambayııı aç, korku yom.
-Kızım ışık var ya. Hem korkmuyorsun da.
-Bana ne lambayı aç! (Lavabo'nun lambası açılır ve Melike ellerini yıkamaya koyulur. Baba TV'sine döner, Bir müddet sonra)
-Babaaaaaaa boğulllllduuuuu, ölcekkkkkkkk, böhüüüüüüüüüüüü.
-Kızım nolduuuu?
-Çekirdek düştü lavaboya (elini deliğe tıkamış) ölcek, boğuldu.... Üüüüüüüüüüüüü.
-Yürü Melike Yürü yatıyosssssss. (Melike'nin yüzünde şımarık bir gülümseme, baba TV'yi kapatır)
-Baba beni kucağına al!
(baba kızını kucağına alır, Melike babanın omzuna başını koyar, gözlerini kapatırken babası kızının muzip gülümsemesini görmese de hissederek söylenir.)
-Seni oyunbaz, yaramaz seni...
-Hi hi hi, kih, kih, kih..

Yorum Gönder

1 Yorumlar

Efsa dedi ki…
:))) en son çekirdek faslında bir tüylerimin ürperdiğini anımsıyorum. :))) gerisi yok.