"Hayattan Bir An / Sanat Eseri ve Antika"

"Hayattan Bir An"


"Sanat Eseri ve Antika"

Mutfakta günlük işlerle uğraşırken küçük kızım Bensu geldi ve "Hülya, artık bir sanat eseri" dedi. Başka hiç bir söz ve davranışta bulunmadan benim tepkimi beklemeye başladı.

Şaşırmamla beraber içimdeki bilge mutlulukla "Tanrı nasıl da hakikati söyletiyor çocuklara. Tanrı'nın benim üzerimdeki arındırma işlemi bitti ve antika bir sanat eseri olduğum ortaya çıktı işte. Bensu aracılığı ile de onaylandı bu." diyerek içten içe keyfini çıkarttı bana.

Keyfimi arttıracak bir kaç cümle daha gelir beklentisiyle;"Söyle bakalım, ne anlatmaya çalışıyorsun sen anneye" dedim.

"Caillou köpeği Gilbert'a; "Gilbert, artık bir sanat eseri" deyince Gilbert çok mutlu oldu, sen de Gilbert gibi mutlu olursun diye söyledim işte anne" dedi.

Kahkahalarla gülmeye başladım; "Gilbert da böyle mutlu oldu işte anne, kuyruğunu bile salladı" deyip beni mutlu etmenin sevinciyle parladı gözleri ve gülmeye başladı. Nasıl mutlu olmuştum hem de sarıldım, öptüm, "Gilbert'dan bile çok mutlu oldum, kuyruğum olsa ben de sallardım ama yok. Aferin benim kızıma yeni bir şey daha öğrendin insanları mutlu etmek için" dedim.

"Vermek, almaktan iyidir." dedi hemen. Bunu da daha önce bir başka çizgi filmden öğrenip beni yine böyle şaşırtmıştı. Böyle anlamlı cümleler öğrendiğinde hoş tepkiler veriyorum diye o da çok mutlu oluyor, kendi mutluluğunu da arttırıp bu güzel anı uzatmak için arkadan hemen ikinci cümleyi de patlatıvermişti.

Gülüştük, öpüştük, koklaştık, karşılıklı birbirimizi mutlu ettik ve gitti odasına.

"Hülya, artık bir sanat eseri" diye bir kaç kez daha arka arkaya söyledim kendi kendime ve kesinlikle Gilbert'tan daha fazla mutlu olmuştum ve söyledikçe daha da iyi geliyordu ruhuma.

Dünya, Tanrı denen sanatçının sanat atölyesi, hayata dair ne varsa hepsi insanoğlunu bir sanat eserine dönüştürme işlemi. Hepimiz olmayı seçtiğimiz sanat eserine dönüşebilmek için, kendimize özel işlemlerden geçiyoruz. Kimimizin içi oyuluyor, kimimizin dışı törpüleniyor ve daha nice bildiğimiz işlemler işte.

Bazıları da var ki, onlar birer antika. Tozları alınıp, özleri ortaya çıkarılıp, antika olduklarını hatırlayıncaya kadar değerini bilmeyen temizlikçilerin hoyrat ellerinde arınma işleminden geçiyorlar. Temizlikçiler tarafından hakettikleri değeri görmemeleri değerlerinden hiç bir şey kaybettirmiyor. Arındıktan sonra antika bir sanat eseri olduklarını hatırlamaları yetiyor değerlerini ortaya koyabilmek için.

"Çok antika" diye de bir deyim kullanırız ya bazıları için onun gibi işte. Ben de o antikalardan biriyim ve yıllarca bundan habersiz, arınma işlemim için teslim edildiğim değer bilmeyen eller tarafından tozum duman edildi. Ama artık bunun farkındayım ve paha biçemiyorum kendime. Antikadan anlamayanların yanımdan bile geçmesini istemiyorum. Antikayım işte bu yazdıklarımdan da belli değil mi. Antika olduklarının farkında olmayanların da bir an önce arınıp kendilerini hoyrat ve değer bilmeyen ellerden kurtarmalarını diliyorum.

Herkes bir sanat eseri ama antika olanlar çok az, kelaynaklar gibi korunmaya alınmalı onlar. Kelaynakları korumak için herkes seferber olur da antikaların yaptığı, söylediği antikalıklar batar birilerine ve onlar yokedilmeye çalışılır. Kırılıp dökülecekleri umursanmadan, en yakınları ve çok sevdikleri tarafından ayak altlarına, kapı diplerine, kapı önlerine konulurlar. İşte bu yüzden onlar kendi değerlerini bilip kendilerini ve ola ki başka bir antikaya rastgelirlerse onlara da antika olduklarını hatırlatıp korunmalarını sağlamalıdırlar.

Antika olmasam akşamın şu saatinde şunları yazmaz ya uyur ya oyun falan oynardım. Alın işte size antikalığımın ispatı olsun bu yazı.

Son antikalığı da yapıp öyle kapatayım konuyu, son zamanların çizgi filmlerine bayılıyorum, öyle çarpıcı replikler oluyor ki, hepsi ayrı bir yazı konusu olur. Verilen mesajların çocukların henüz karartılmamış zihinlerini aşıp bilinçaltına yerleşmesi de hiç zor olmuyor. Büyükler bin kere izlese alamaz belki ama çocuklar ilk izleyişte karşıdan kapıyorlar hemen. Tekrar tekrar da izledikçe işlem tamamlanıyor.

Antikalar sağolsunlar varolsunlar, çizgi filmlerde de yapıyorlar işte antikalıklarını.

Ve çocuklarımızın ağzından çıkanı can kulağımızla duyalım. Onlar bize unuttuğumuz bir çok şeyi hatırlatmak için bizimleler. Görünen sebep bir çizgi film repliği ya da her ne olursa olsun bahane ama söyledikleri hakikatler şahane.

Hala işlem gören sanat eserlerini ve arınma işlemi tamamlanmış antikaları "Siz, bir sanat eseriniz ve vermek almaktan daha iyidir" deyip selamlıyor içimdeki küçük kız.



...

Hülya Bilge GÜLTEKİN

...