Banner

"Hayattan Bir An / Pişmiş Tavuk ve Kadın"



"Pişmiş Tavuk ve Kadın"

Pişireceği akşam yemeği için marketten aldığı baharatlı tavuk sosunun ve fırında pişirme poşetinin bir arada bulunduğu paketi açtı kadın.

Önce tavukları koydu poşete sonra baharatlı sosun yarısını. Tavuğu iyice acılı-baharatlı sosa buladı.

Hazırlayıp doğradığı patates ve havuçları da aynı sosun kalan yarısına bulayıp aynı poşete koydu ve ağzını sıkıca kapattı.

Kızgın fırına verirken şöyle bir baktı görüntüye; baktığı her şeyde kendini ve kendinden yansıyan yaşamı gördüğü gibi yine aynı şeyi gördü.

Tavuk; önce kendisi gibi, hayatın görünmeyen elleri tarafından acılı ve çeşitli baharatların karışımına bulanmıştı. Sonra bu acılar yetmezmiş gibi bir de aynı acılara bulanmış insanlarla aynı hayata konmuştu ve pişene kadar onlardan ayrılamayacağı şekilde bütün çıkış yolları sıkı sıkı kapatılmıştı. Pişene kadar sıcağa, acılara, havuç ve patateslere katlanmak zorunda kalmıştı.

Katlanmış, tatlanmış, pişmişti.

Hayatın midesine inmek için hazırdı. Hayatın kalbine giden yol midesinden geçiyor olmalıydı ki, ağız tadına göre pişmemiş olanlara zengin sofrasında yer vermiyordu hayat.
Ancak hayattan beslenip iyi pişenler hayatı beslemek üzere o zengin sofranın vazgeçilmezi olabiliyordu.

Bundan emin olduğu kadar; erkeklerin kalbine giden yolun midesinden geçmediğinden de emindi kadın.

Hayatına giren iki yanlış adam bu konudaki bir doğrusunu götürmüştü. “Erkeklerin kalbine giden yol kesinlikle midelerinden geçmiyordu.”

Sevdiği adamlara yemek pişirip güzel bir sofrayı paylaşabilme çabasının, hayatın onu pişirme çabasından başka bir şey olmadığını biliyordu.

Fırından çıkardığı tavuğa baktı, çok güzel ve lezzetli göründü ona. Hem pişirendi hem pişen, baktıkça bir pişen oldu bir pişiren. Pişmiş tavuğun başına gelenlerle kadının başına gelenler birebir aynıydı.

"Ey hayat, pişmiş tavuğun başına gelenleri benim de başıma getirdin. Dilediğin gibi pişirip tatlandırdın beni, sen de bu kadar afiyetle zengin sofrana servis edersen beni, başıma gelenlerin hepsi helali hoş olsun sana" deyip gülümsedi.

...


Hülya Bilge GÜLTEKİN


...

Yorum Gönder

0 Yorumlar