Banner

Kulak Keserken, Kulak Kesilenler…


Son günlerde “Eşrefpaşalılar” rüzgârı esip duruyor. Hem de “Recep İvedik” gibi seviyeden hayli yoksun filmlerin pohpohlanmasına rağmen…

Doğrusunu söylemek gerekirse “Eşrefpaşalılar” son birkaç yıldır izlediğim filmlerin içerisinde, -birçok yönüyle- en kalitelisiydi diye rahatlıkla söyleyebileceğim ender filmlerden birisi…

İnsanın içini kıpır kıpır eden, kaybolan bazı duygularını açığa çıkaran, bir yerlerde bırakıp geldiğimiz hasletleri hatırlatan bir film olma özelliğinin yanında, belki de Yeşilçam’ın “itici hoca” tiplemesinin dışında çok daha bizden ve gerçeğe uygun bir hoca tiplemesinin yer aldığı bir film olma özelliği de var.

Dram-Komedi tarzı bir film olan Eşrefpaşalılar’ın yönetmeni Hüdaverdi Yavuz, senaryosunu Burak Tarık kaleme alırken, nefis müziğini ise İbrahim Sadri’nin şiirlerine eşliğiyle tanıdığımız Yücel Arzen yapmış.

***

İzmir Eşrefpaşa’dan İstanbul’a yerleşen iki dosttan biri olan Tayyar (Hüseyin Soysalan), güç ve iktidar tutkusu ile büyük bir mafya lideri olmuştur.

Davut (Turgay Tanülkü) ise İstanbul’un küçük bir mahallesinde namusuyla kahvehanesini işletmeye devam etmektedir.

Zamanında her iki dost, aynı kadını sevmiştir. Ne çare ki, Madam Eleni (Sermin Hürmeriç) Davut’u sevmesine rağmen Tayyar ile evlenmek zorunda kalmıştır.

Madam Eleni’nin bir kızı vardır; Duygu (Deniz Özpınar).

Tayyar, Madam’ın gönlünün halen Davut’ta olduğunu anlayınca kızı ile birlikte Madam’ı ortada bırakır. Bununla kalmayan Tayyar bir şekilde intikam almak için Davut’un evlatlığı Falçata Nusret’i (Burak Tarık) kendi pis işlerine çekerek yapacaktır.

Çok tanıdık, kimseye zararı olmayan, koruyup gözeten, mahalle kabadayısı Falçata Nusret, sevdiği kız, sevdiği insanlar ile para ve saltanat arasında kalır.

Böyle bir zamanda mahallenin hiç kullanılmayan, hırsızların sığınak olarak kullandığı camisine bir Hoca (Sinan Taymin Albayrak) atanır…

Ve o ana kadar “kulak kesenler”in “kulak kabartma” dönemine doğru önemli adımlar atılır…

Temposu hiç düşmeyen, bazen kahkahayla, bazen hüzünlenerek, hatta bazen de gözyaşlarınıza hâkim olamayarak izleyebileceğini kaliteli bir film…

Racon kesenlerin içindeki sevgiye, yüreklerinde saklamayı yeğledikleri sevginin nelere yol açtığına, tüm insanlara sevgi sunmanın güzelliklerine bir kez daha tanık olacağınız çok karmaşık duyguların bir arada işlendiği, aslında inci gibi dizildiği bir film…

Çok mesaj yok, çok derine inilmemiş, sloganik cümlelere yer verilmemiş, ders verici ayrıntılar örülmemiş ama filmi izleyen herkesin kesintisiz ne anlatıldığını, neyi öğütlediğini, nasıl yaşanması gerektiğini salık verdiğini anlamaması imkânsız…

***

Başka filmleri eleştirerek bu filmi izlemenizi istemeyeceğim.

Ama şunu kesinlikle söyleyebilirim ki, mizahın en kalitesizi olan ve en basit şekilde yapılabilen, hiçbir emek ve hiçbir fikre ihtiyaç duymayan “küfürle güldürme” basitliğinin gırla gittiği bir zamanda “adam gibi” film yaparak da insanları güldürebildiğinin en güzel örneği Eşrefpaşalılar…

Bir mizah yazarı olarak da iyi biliyorum ki, hiç kabiliyeti olmayan birisi bile “küfür” serpiştirerek mizah yapabilir ama bunun hiçbir yerinde mizah sanatı yoktur, ona mizah denilmesi asla mümkün değildir.

Hep derim, sıkıysa küfürsüz, argosuz ve cinselliği sömürmekten uzak mizah yapın da boyunuzun ölçüsünü alalım…

Eğer bu tür mizah olsaydı, sokak çocukları mizah ustası seçilirlerdi. Oysa önemli olan Nasrettin Hoca olabilmek; hem güldürmek, hem düşündürmek…

***

Son zamanlarda “hangi filmi izlesem” diye bir tereddüt yaşıyorsanız,

“Bu kadar seviyesiz filmlere ailece gidilir mi” diye düşünüyorsanız,

“Bir soluk alıp, farklı bir şey yapayım” diye bir niyetiniz de varsa o zaman Eşrefpaşalılar’ı size tavsiye ediyorum…

İnanın sinemaya gittiğinize çok sevineceksiniz…

Ve “keşke bu tür filmlerin sayısı çoğalsa” diye bir temenniniz de olacak…

Belki o zaman kulak kesenlerin nasıl kulak kesileceğini anlayıp, iki satır kitap okumaya da başlayabilirsiniz…

Değişime kendinizden başlamak için…
Naif Karabatak
17 Mart 2010

Yorum Gönder

2 Yorumlar

Elif Kararlı dedi ki…
Ne kadar güzel özetlemişsiniz filmi elinize sağlık..Katılıyorum size çok hoş bi filmdi...
Unknown dedi ki…
güzel filmdi anlatımınız da öyle