Banner

Gidenden kalma haller...

Deliren bir bünyenin saçma sapan yakarışları çınlıyor zihnimde. Gitme! Gitme! Yani bazen birer saçmalık oluyor; saçma sapan şeyler yazıyor ellerim, arsız bazen; bilinmedik bedenleri okşuyor. Bazen hiç yok, belki hiç olmadı, bu aralar can çekişiyor hiçlik kalbimde... Tanrım diyorum, tanrım bana bak, bak yüzüme dinle beni. [Saçlarını-sakallarını çekerek, eteklerine yapışarak, sürekli yapışarak] Tanrım diyorum, sakın ölme olur mu, sen sonsuza dek yaşa e mi? Değil diyor, e halim yok benim; kaç harf varsa Nesiminin yüzünde ben hepsiyim ama e hariç diyor.. E hariç olmamalı tanrım e, e o da olmalı. Ah nasıl da yoğruluyor düşüncelerim bir kadeh alkolle... Hadi gel içelim tanrım bu defa sana değil, sevdiklerine değil; bir kere de adam yerine koyup şeytanı, onun için içelim. Belki yufkalaşır yüreği, biz o yufkayla börek yapıp dağıtırız Afrika'daki çocuklara...

Küsüp gidiyor tanrı egosunu da yanına alarak. Bekle diyemeyecek kadar yorgunum, gitme diyemeyecek kadar seviyorum. Tanrım neden bu kadar yoğundu sevgilerim? Neden yarattıkların kaldıramadı bunu? Hadi onlar kaldıramadı, sen ne demeye küsüp gidiyorsun ki şimdi, tanrım ne dedim ki şimdi ben, ne yaptım ki şimdi, kahretsin yine mi çam devirdim, yine mi yaktım ormanları; oysa ben hep ağaç dikmek istemiştim, caddenin ortasında serilip yatan o çam ağacının katili ben miydim?

Düşünmek istemiyorum. İstemiyorum, istemiyorum, istemiyorum, istemiyorum,...rum,...mmmm....

Bilmiyorum, düşünürsem acır mı? Öpüşürken kanadığı gibi kanar mı ellerim, ben hep elleri sevdim; ellerle öpüştü hep ellerim...

Bir haykırış kopup geliyor daha önce varlığını bilmediğim bir noktasından ruhumun: "bilge, bilge, neden beni yalnız bıraktın?"

Ve tanrı seni yarattı sevgilim...

Yorum Gönder

1 Yorumlar

b. dedi ki…
çok güzel, ellerine sağlık o zaman...