Ah be gülüm, hicrana gelin ettiğim yarim
Geleceğini bilsem, umuda gebe her sabaha kucak açardım
Ölmeden bilsem gözlerini göreceğimi
Dağlarını sırtlanıp, tuz basardım kanayan sancılarıma..
Ah be gülüm, hicrana gelin ettiğim yarim
Gittiğin mevsimlerden dönüp, baharlarıma gülümseyecek misin ?
Yokluğunda ayrılığın dipsiz kuyularına düştüm
Canıma, yüreğime ilmeklediğim seni, benden acımasızca söküp
İpsiz uçurumlara sürdüler beni
Ezildim, itildim nemli duvarların sağır dudaklarında
Kanayıp durdum sensizliğin çatısız duraklarında
Ama pes etmedim, gittin diye yenilmedim
Beni “ sensiz “ bıraktın diye senden vazgeçmedim
Biliyorum bu dünyada bize vuslat yasak, kavuşmalar çok uzak.
Ama aşk bu değil midir?
Gitse de bir yudum gülüşüyle, hala yürekte yaşatabilmek değil midir .
Ah be gülüm, hüzün gözlüm
Sen gitsen de ben sadece seni sevdim
Çünkü biz seninle aynı nefeste gülümseyip,aynı gözle ağlayan iki imkansız yürektik.
Gitmiştin
Ayrılığın anlamsız sebepleri yamalı yüreğimde, kör hançeri göğsümde ışıldarken gitmiştin
Belki haklıydın gitmekte
Ben gökyüzünden gülüşlerine yağan kar tanesiydim
Sen ise baharların en nazlı çiceği
Yüreğine her sarıldığım'da sen üşüyecektin,ayazlara yenik düşecektin
Oysa ben
Sadece senin yüreğin için gökyüzünden serpilmiştim dudaklarına
Sadece senin gülüşlerin icin serilmiştim yapraklarına
Gittin, yapraklarından düşüp toprağa sarıldım
Kanadı düşlerim, ezildi kelimelerim
Ben senin yüreğinde ölmeyi isterken, toprağın avuçlarında yavaş yavaş eridim
Ama hiç bir zaman ayrılığa yenilmedim ben
Çünkü ben seni "sensiz" yaşatacak kadar çok sevdim
Gülüşüne,bir gülüşüne bedenimi ölümün ayak uçlarına serecek kadar çok sevdim
Çünkü, sen benim nefesimdin.
Çünkü biz seninle güneşe mevzilenmiş sabahların avuçlarında aşka gülümseyen iki sevda tohumuyduk
Şimdi benden uzaklarda olsan da,gecenin karanlığında “ umuda gülümseyen “ o gözlerini düşlüyorum.
Adını bilmediğim rüzgarlara seni anlatıyor, gökyüzümden gelip geçen turnalara seni soruyorum.
Gitsen de, ben hala sendeyim sevgili.
Gözlerini gördüğüm ilk günden beri, ben hep aynı yerdeyim.
Unutma sevgili; sana göre “ hiç yaşanmamış “
Bana göre “ hiç sonlanmamış “ sevda masalının iki kahramanıydık seninle
Mavi bulutların kirpiklerinde yıkanmış cümlelerin hasret kokan satırlarıydık seninle biz
Birbirimizi severken ne savaşlar verdik
İmkansızlığı kelimelere ilmekleyip kavuşmayı ahirete erteledik
Aynı gökyüzünün altında gezinip, aynı baharlara gülümsedik
Aramıza devasa yalnızlıklar örüldü
Sevdamız emeklerken
Kör uçurumlarda tek başına yürümek reva görüldü bize
Aynı baharda yaşarken ayrı çöllere düştük seninle
Aynı kirpiklere asılı iki damla gözyaşı iken,sen baharlara gelin oldun
Ben ise toprağın kanayan yaralarına bir dirhem tuz.
Ah be gülüm, hicrana gelin ettiğim yarim
Gülüşlerimi yüreğine takıp bir gün kavuşabilseydik seninle
Yağmura aldırmadan saatlerce dans edecektim gökyüzünün şahitliğinde
Sırılsıklam olmuş tenine, taze gülüşleri serip adaklar adayacaktım her nefesine
Yağmur sonrası gökkuşağının güzelliğini çalıp
Baharın taze gelinciklerini örecektim naif yüreğine.
Söyle ey yar, kokusuna hasret kaldığım yar
Bulutları saçlarıma indirip, bir bahar günü gelecek misin gülüşlerimin sıcaklığına
Söyle ey yüreğimi acılarına adadığım sevgili, dönecek misin yüreğimin yalnızlığına
Eşlik edecek misin yağmurla gözyaşlarımın dansına..
Ah be gülüm,sen gittiğini sansan'da benden
Ben hala bulutlara yazıyor olacağım sevdanı
Çünkü biz seninle hayat kadar canlı, ölüm kadar gerçektik..
tufan genç Ank.
0 Yorumlar