Banner

Yolculuk ve Sinema

 http://4.bp.blogspot.com/_Iy9m-_wevBw/SxWZ6Q3Dv7I/AAAAAAAAAhY/Q0xlpANpBnU/s1600/4602_103381132440_96866077440_2324840_2802164_n.jpg

Evet yine bir üniversiteden tatil için eve dönüş ve yine bir yolculuk yazısı.İlk yazıyı iki ay kadar önce Yolculuk ve Sinema adı altında yazmıştım ve başlığı bu yazıda da aynı tuttum.İlk yazıda bahsettiğim gibi yolculuk esnasında zor uyuyan,hatta uyuyamayan veya sıkıntıdan patlayan(tanıdık biri olmayınca) biriyseniz eğer en kısa yolculuklar bile bir eziyete dönüşebiliyor.İşte son dönemde iyice yayılmaya başlayan bazı otobüs içi tv-sinema sistemleri ile yolcuların kaliteli,rahat ve iyi bir yolculuk geçirmeleri eskiye oranla günümüzde çok çok iyi bir noktaya geldi.İlk yazıda izlediğim filmleri her otobüste bulunan(genellikle 2 adet) herkesin ortak izlediği küçük televizyonlaradan izlemiştim.

Gelelim bu yolculuğumda koltuklardaki küçük ekranda bulunan sinema kanalları içerisindeki filmlere;

Up İn The Air
İki Dil Bir Bavul
The Proposal
King Kong
Seven Pounds

Bunlar aklıma gelen filmler.Daha doğrusu adlarını bildiğim filmler.2-3 tane daha film vardı ama malesef adlarını bilmiyorum onların.Üç adet sinema kanalı var yukarıdaki filmler sırası ile oynuyor.Ayrıca sinema kanallarının yanında Atv,Kanal D,Star,Stv,Tgrt,Cartoon Network kanallarıda sistem içerisinde mevcut ve izleyebiliyorsunuz dilediğiniz an.Bunlara ek olarak bir de yol kamerası olayı var.Yol kamerası'nın görüntüsünü de önünüzdeki ekrandan izleyebiliyorsunuz.Gelelim benim ortalama 6 saat süren yolculuğumda hangi filmleri ve programları tercih ettiğime.

Sabah 11:00'da hareket eden otobüste yerime oturur oturmaz hemen açtım önümdeki televizyonu.Açar açmaz belkide Türk programları arasında en sevdiğim program olan Yaşamdan Dakikalar çıktı karşıma ve başladım Hıncal Uluç,Nebil Özgentürk,Haşmet Babaoğlu ve Sunay Akın dörtlüsünü izlemeye.Çok güzel şiirlerin,öykülerin anlatıldığı programın son bölümünde ise Vicdan Müzesi üzerine gayet güzel yorumlar yapıldı.Abdi İpekçi'nin kızının,babasının kanlı gömleğini 'medyaya' göstermesi ve ortaya atılan 'müze' fikri olumlu-olumsuz yönden baya bir irdelendi.Güzelim programa ise Erol Evgin'den çok güzel bir parça ile veda edildi.Reklam arası zap yaperken tanıtımını gördüğüm Şeffaf Oda programı ise bütün seyahat boyunca izlediğim iki televizyon programından bir diğeri.Güneri Civaoğlu'nun bu haftaki konuğu Recep İvedik'ti,pardon Şahan Gökbakar.Güneri Bey daha az popülizm yapsaydı program tadından yenmeyecekti ama olsun.Gayet hoş bir sohbet oldu ve sıkılmadan dinlediğim Şahan'ın anılarını ve Recep karakterini oluşturmasında etkili olan faktörleri.

Yeteri kadar televizyon programı izledikten sonra kanallar arası gezi yaparken yeni başlayan bir filme denk geldim.Son günlerin konuşulan isimlerinden ve Oscar adayı Up İn The Air başlamıştı.Bu film diğer filmlere göre farklıydı,dublajlı değildi.İlk önce şaşırdım ve altyazı kaymasıdır falan dedim ama yok nafile.Orjinal diliyle film izleyeceğim orobüste ne güzel dedim ama,altyazının olmaması biraz sıkıntı içine soktu beni.Çoğu yeri anlayabiliyorum ama arada aksandan,kelime yuvarlamalardan,kısaltmalardan ve bilmediğim bazı kelimelerden dolayı muhabbeti kaçırdığımı fark edip filmi izlememeye karar verdim.Oysa yarım saat kadar izlemiştim.Diğer kanala geçtiğimde ise The Proposal çıktı karşıma.Filmin ayrı bir değerlendirmesini başka bir yazıda yaparız ama şunu söyleyeyim,klişelerle dolu bir film ama hoşuma gitti.Bunda epeydir bu tarz bir film izlemememin de bir etkisi olabilir.Yolculuğumuz son on-yirmi dakikasın da ise İki Dil Bir Bavul'a tekrardan bakma fırsatı buldum.Tam da Zülküf(Zılkif)'ün sahnelerine denk geldim.Güldüm,düşündüm,üzüldüm....

Yanıma bir çocuk oturdu.Sordum 6.sınıfa gidiyormuş.Ne işin var ?,şimdi nereye gidiyorsun ? dediğimde Darüşşafaka'dan burs kazandığını ve orada okuduğunu söyledi.Son zamanlarda beni en çok etkileyen reklam olan Darüşşafaka'nın reklamı aklıma gelince duygulandım ve bir kaç dakika yanından geçtiğimiz dağlara daldım.Uzun uzun,boş boş baktım öyle karla kaplanmış dağlara...

Bir yolculuk böyle geçti işte sevgili bloggerlar.Acısıyla tatlısıyla sağ sağlim geldik evimize.20 günlük tatil boyunca daha aktif olarak buralardayım.

Bu yazı www.csyasoo.blogspot.com'da yayınlanmıştır.

Yorum Gönder

0 Yorumlar