Ağlıyordu,telefondaki yağmurlu genç kadın.
Söylenecek çok şey vardı fakat anlatacak ne zaman vardı, nede kendini anlatabilecek kelime birikimi.Zihninden geçen kelimeleri yakalıyamıyordu.Boyağızına yapışan bir alev topu vardı bir yutabilse birhaykırsa,ağzından çıkan saçma sapan kelimeleri yok edip gerçeği anlatsa.İnanırmıydı? hayır anlatacaklarının hepsi bahaneydi onun için.
Gitmeliydi ,yine içindeki kaçma yok olma isteği fırtınalı yüreğini kamçılıyordu.Gidemedi ,aslında ölemedide,yağmurlu genç kadın belki affederdi umutsuz bekleyişlerine teselli veriyordu bu düşünce.''Bir affetse bir baksa derin derin'' diyordu bütün gece onu seyreden boş duvarlara.Koca şehir,bütün sokaklar dar geliyordu,bütün gece bir bela aradı kendine ve ertesi sabahta.Belki diyordu belki bana birşey olsa koşar gelir affeder.Kızar ağlar, bağırır ama affederdi çünki bilirdi kıyamazdı yağmurlu genç kadın.Gizlerdi hep gözyaşlarını içine akıtırdı.Fakat deli rüzgarı geldirse işte o zaman ağlardı,içindeki kasırgasını çıkaramazdı fakat sessizce ağlardı yağardı yeryüzüne.Şevkatle öperdi rüzgarının kalbini.
Büyük bir sessizliğin ardından telefondaki yağmurlu genç kadın sessizce durulurdu.Yorgun kalbi ve bedeni daha fazla rüzgarını taşıyamazdı.Rüzgarı kendini hiç affetmeyecekti ama yağmurdan da olsa kadının gözyaşları ve üzüntüsü kamçılıyordu içindeki ızdırabı.Rüzgar kendini çölleremi vursa ,dağlaramı vursa bilemiyordu ne kadar uzağa gitse o kadar zararsız olurdu biliyordu.Fakat ona yağmuru hayat veriyordu,yağmuru ona baharı,bereketi,aşkı,ve herşeyi veriyordu onsuz nereye gidebilirdiki......
0 Yorumlar