Seveceksen Aşkının Çıplaklığıyla Sev - Bir milyon kalem

Bir milyon kalem

Blog yazarları topluluğu

13 Şubat 2012 Pazartesi

Seveceksen Aşkının Çıplaklığıyla Sev


Hemen, hemen her ay birkaç tane bilmem ne günü diye bir takım günler kutlanır. Bize özgü olmayan günlerin hepsine bakın, kutlanan günlerin hepsi insanları daha fazla tüketime yönlendirmek içindir. Tabii bunun sonucunda da tüketimden daha fazla para kazanmak için uydurulan günler olduğunu göreceksiniz.

Anneler günü, Babalar günü ve Sevgililer günü gibi son derece anlamsız günlerde dünyanın dört bir yanında insanlar adeta çıldırmış gibi bir tüketim manyaklığı yapmaktadır.

Hatta hediyesi unutulan bir anne çocuğuna küser,

Hediyesi unutulan bir baba yine çocuğuna küser,

Hatta hediyesi unutulan bir sevgili sevgilisinden ayrılır.

Örneğin babalar gününün tarihçesi bile belli değil. Hatta anneler gününe karşı uydurulmuş bir gün olduğunu bile savunanlar var.
Bir diğer görüşe göre de;

1910 yılında Washington'daki John Bruce Dodd'un 6. Çocuğunun doğumu sırasında hayatını kaybeden annesinin ardından hayatını çocuklarına adayan babası William Smart'a özel bir gün armağan etmek amacıyla bu fikri ortaya attığını belirtiyorlar.
Diyelim ki böyle olmuş, ne olmuş yani adam karısı öldüğü için çocuklarını sokağa mı atsaydı. Atsaydı eğer şimdi babalar günü yerine o gün geldiğinde “en kötü babalar günü” mü kutlayacaktık.

Peki ya sevgililer günün tarihçesi ne;

Hakkında değişik yorum ve tanımlamaların yapıldığı bugün St. Valentine Aşıklar Günü, İsa'dan önce 4.yüzyıl Roması'nda kutlanan, Çobanların Tanrısı " Faurus Lupercus" şenliğine, başka bir deyişle " Kurt Bayramı'na salıyor köklerini.

Her 15 Şubat'ta genç Romalılar, içinde Tanrı Kurt'un yaşadığı varsayılan bir mağaranın önünde toplanıyorlar. Ortada bir küp duruyor. İçinde kız adları yazılı minik levhalar var. Yani bir nevi lotaryo bu .

Bürokrasiye meraklı Roma imparatorluğu, Aziz Valentin'in ölüm gününü de tarihe kaydetmiş. 14 Şubat 273. 15 Şubat tarihi de " Kurt Bayramı " na rastladığı için. Valentin'in ölümüyle bu festival arasında bir bağ kurulup, dini bir kisve giydirilerek bu gün kutlanmaya devam edilmis. Valentin'in ölüm günü, böylece Sevgililer Günü olmuş.

Emperyalizmin sermayederleri de, tarihteki bazı örnekleri kendi lehimize nasıl döndürebiliriz deyip, bir kültür ihracı ile bu günleri tüm dünyaya çok güzel yaymışlar.

Şimdi de her yıl bu günler geldiğinde bu akıllığının meyvelerini kasalarına milyon dolarlar koyarak dolduruyorlar.

Biri annesini çok sevmiş ve her gün mezarına çiçek koyduğu için annesinin öldüğü günü ANNELER GÜNÜNÜ ilan etmişler.

Biri karısı ölüp çocuklarına sahip çıktığı için BABALAR GÜNÜNÜ ilan etmişler.

Diğer taraftan da, bir lotaryodan çekilen kızların isimleri ile Aziz Valenti’nin ölüm günü aynı güne geliyor diye SEVGİLİLER GÜNÜNÜ ilan etmişler.

Olan o günlerin saçma sapan adetlerini bugün yaşamakta olan insanlarına olmuş.
Asgari ücretle ve biraz daha fazlasına çalışan insanların, annesine, babasına ve sevgilisine bir hediye alması kolay mı?

Şimdi hemen bazılarımız hediye almasına gerek yok, hatırlasın gidip annesinin, babasının elini öpsün ve sevgilisinin de yanağına bir öpücük kondursun yeter diyenler çıkacaktır.

Kazın ayağı hiç de öyle değil, onlar hep sözde kalıyor ne yazık ki, annenizi ve babanızı geçtim hele bir sevgilinize hediye almayın da göreyim sizi. Bırakın ananızdan emdiğiniz sütü, damarlarınızda gezinen tüm kanı çeker sevgiliniz.
Burada kadın erkek hiç fark etmiyor. Herkes hediye bekliyor. Benden hediye bekleyenler ççoookkkk uzun yıllardan beri hala bekliyorlar. Ama bekledikleri yerden tren geçmiyor ne yazık ki.

Hediyesiz sevgiler, aşklar ve saçma sapan günsüz yıllar dileği ile.

Seveceksen Aşkının Çıplaklığıyla Sev.

NOT : Resim google.com.tr den alınmıştır.

2 yorum:

  1. Gerçeklere ışık tutan yazınızı beğeniyle okudum. Görüşlerinize katılıyor ve bu vesileyle yazdığım bir dörtlüğümü sunuyorum.
    Muhabbet kuşu neyse
    aşk yaşar mı kafeste
    gönülde bülbül olur
    aşkın yaptığı beste

    YanıtlaSil
  2. Erhan Bey,

    Yorumunuz ve dörtlüğünüz için çok teşekkürler.

    Saygılar. Işık

    YanıtlaSil

Lütfen düşüncelerinizle katkıda bulunun.

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Sayfalar