arabasını yanaştırdı ışıklarda kızın son model arabasına..camı işaret ederek kızın da camını açmasını sağladı.."Merhabalar. Sizinle tanışabilir miyiz?" dedi kıza. kız irkildi, camını kapattı, kırmızı ışığa odaklanarak ellerini direksiyonun üzerine sımsıkı yerleştirdi. son 5-4-3-2 gaza bastı, sanki hiç durması gerekmeyecekmiş gibi..Sabah saatlerinin başı, soğuk Ankara kışı, gece asfalta düşen kırağılar, buzlanma....kız direksiyon hakimiyetini kaybedip kavşaktan az ileride yolun sola doğru ansızın kıvrıldığı noktada bariyerlere çarptı. ilk aldığı darbe ile araba havalandı ve yolun dışında ters döndü. Olay yerine ilk gelen, kızı arabadan kucaklayarak çıkaran tabi ki o oldu...Kaptığı gibi kızı hastaneye götürdü, dosyalara eşi olarak kaydedildi ve kızın kendine gelmesini bekledi. Bekleme odasında sorup duruyordu kendine "Niye bugün söyledim??Susamaz mıydım??".Oğlan kıza yaklaşık bir yıldır her sabah işe giderken eşlik ediyor, iş çıkışı market alışverişlerinde ona alacağı sebzeyi, alışveriş sepetini, uzanmaya çalıştığı deterjanı uzatıyor, çocuğunu servisten karşılayışını, hasretle onu koklayışın izliyor, ara sıra gittikleri anne-oğul yemek ve sinema akşamlarında bir kaç sıra arkalarına oturarak onlarla vakit geçiriyordu...Yanlış anlaşılmasın, oğlan işsiz güçsüz, sapık veya saplantılı biri değil..sadece kızın uzaktan hayranıydı!Şuan keşke öyle kalsaydım diye düşünüyordu, boş bekleme odasında kızın kendine gelmesini beklerken!Oğlan karısını kansere kaptıralı bugün tam beş yıl olmuştu..biliyordu kızda yalnızdı. Kalabalık bir arkadaş ortamında, veli görüşmelerinde.... neyse işte biliyordu ki kızda yalnızdı!
Oğlan saygın bir mimardı, Amerika ve Avrupa'dan aldığı sayısız ödülü, kendi adını taşıyan özgün tasarımları vardı...Ama ne olduysa gecen sene bu aralar bu kızı, yani yan apartmanda oturan komşusunu fark etmişti birden. O kadar güzeldi ki! spordan şekillenmiş bir vücudu yoktu ama diri ve sıkı hatları vardı, boyu ne uzun ne kısaydı, saçları her zaman muntazam çoğu zaman da fönlüydü...Duru, hoş bir güzelliği vardı..işte böyle başladı macerası, sonra kızdan uzak, kıza yakın garip bir bağlantı kurdu hayatla.eşinin ölümünü de öylece atlattı aslında! Eşi Belma..O kadar özel, o kadar güzel, o kadar eşsizdi ki! yerine birini koymasını, onu unutmasını söyleyen herkesten kaçtı, onları hayatından uzaklaştırdı ve bu kız sayesinde biran da yeniden bağlandı hayata! ve bugün onu tanımasının birinci yıl dönümünde kıza yaklaşmak gelmişti içinden, hep yabancı filmlerde işe yarayan o tanışma sahnesiyle. nerden bilirdi böyle olacağını!!!!
Doktorlar böldü oğlanın kendini suçlayışını "Eşiniz kendine geldi, bir kaç ezik dışında hiç bir şeyi yok. Kazanın şokunu üzerinden atlattı neler olduğunu siz anlatmak istersiniz diye düşündük. arkadaşlar odaya aldı geçmiş olsun." Oğlan ne yapmalıydı şimdi??? Derin bir nefes aldı, kapısını tıklattı odaya girdi..Kızın gözleri fal taşı gibi açıldı, nutku tutuldu..Oğlan biliyordu hızlı olmalıydı!!!Kendini tanıttı, son bir yılı anlattı, özür diledi ve küçük küçük adımlarla yere bakarak geri geri yürüdü...Ne kadar komik bir yılını 5 dk da özetleyebilmişti!!Tam bu sırada kızın sesi duyuldu "korkuyorum elimi tutar mısın?".....
Oğlan saygın bir mimardı, Amerika ve Avrupa'dan aldığı sayısız ödülü, kendi adını taşıyan özgün tasarımları vardı...Ama ne olduysa gecen sene bu aralar bu kızı, yani yan apartmanda oturan komşusunu fark etmişti birden. O kadar güzeldi ki! spordan şekillenmiş bir vücudu yoktu ama diri ve sıkı hatları vardı, boyu ne uzun ne kısaydı, saçları her zaman muntazam çoğu zaman da fönlüydü...Duru, hoş bir güzelliği vardı..işte böyle başladı macerası, sonra kızdan uzak, kıza yakın garip bir bağlantı kurdu hayatla.eşinin ölümünü de öylece atlattı aslında! Eşi Belma..O kadar özel, o kadar güzel, o kadar eşsizdi ki! yerine birini koymasını, onu unutmasını söyleyen herkesten kaçtı, onları hayatından uzaklaştırdı ve bu kız sayesinde biran da yeniden bağlandı hayata! ve bugün onu tanımasının birinci yıl dönümünde kıza yaklaşmak gelmişti içinden, hep yabancı filmlerde işe yarayan o tanışma sahnesiyle. nerden bilirdi böyle olacağını!!!!
Doktorlar böldü oğlanın kendini suçlayışını "Eşiniz kendine geldi, bir kaç ezik dışında hiç bir şeyi yok. Kazanın şokunu üzerinden atlattı neler olduğunu siz anlatmak istersiniz diye düşündük. arkadaşlar odaya aldı geçmiş olsun." Oğlan ne yapmalıydı şimdi??? Derin bir nefes aldı, kapısını tıklattı odaya girdi..Kızın gözleri fal taşı gibi açıldı, nutku tutuldu..Oğlan biliyordu hızlı olmalıydı!!!Kendini tanıttı, son bir yılı anlattı, özür diledi ve küçük küçük adımlarla yere bakarak geri geri yürüdü...Ne kadar komik bir yılını 5 dk da özetleyebilmişti!!Tam bu sırada kızın sesi duyuldu "korkuyorum elimi tutar mısın?".....
4 Yorumlar
yine çok güzel bir yazı olmuş...
bence sen bir roman yazmayı bir düşün sende bu kabiliyet var...
ve yazılarında insanları tesadüflerle bir yerde keşiştiriyorsun. tesadüflere çok inanan birisin sanırım..
saygılarımla...