Banner

Ayın Yazısı Eek'e ait Sarı-Turuncu-Kırmızı


Editörden:

Ayın yazısı kategorisinde oylamaya sunulmuş yazılardan "Sarı-Turuncu-Kırmızı" adıyla Eek'in yazısı birinci olmuştur..Tebrik eder ve yazılarının devamını bekleriz..
Katılımınız için teşekkürler.

Sarı-Turuncu-Kırmızı

sarı
doğduğum gün anlaşılmış bende bir gariplik var...hiç ağlamamışım ama ağlayanları gördüm tatsız bir şey! bugüne kadar sesimi duyan yok çünkü ben doğuştan dilsizim, doğumdan kısa süre önce gelişimim durmuş ve aksilik bu ya, bu da benim dilime vurmuş! hiç üzülmedim konuşamadığıma çünkü konuşmak nedir çok iyi gördüm...yalanları gördüm insanların ağzından düşen ancak gözlerinden saklanamayan, öfkeyi gördüm insanların ağzından salya sümük boşalan ama sorarsan ne isterdin; bana anlatılan masalları dillendirebilseydim derdim...konuşsam bir gün günün birinde, sarı oğlanın hikayesini anlatırdım sana, atının dört nala gidişini taklit ederdim "dıgıdık dıgıdık" sonra sen dalardın rüyaya, ben saçını okşayarak devam ederdim masala. neden bilinmez bu hikaye sayesinde öğrendim el alfabesini daha bebek yaşımda o günden beri içimde kalmıştır "sarı" kelimesi. El alfabesi ve ninemin müthiş mimikleri hepsi birleşince tek özlemim sarı oğlanın sarı papatya bahçesi!
turuncu
yağmur damlaları cama çarpıyor göremiyorum ama biliyorum ordasın..Taze çimen kokuları yükseliyor bahçeden rengi ne renk bilmemiyorum. Benim gözlerim çok küçük yaşta beni bıraktı, bırakmalarının üzerinden yıllar geçti ama ara sıra halen özlerim onları. bana bazen sorarlar yanına yaklaşanın ben olduğumu nerden anladın diye, diyemem ki onlara herkesin, her bir bireyin bir kokusu var belleğimde. Tarif et kokumu desen söyleyemem sana kokunu; çünkü yetmez senin hislerin diyemem ki ben sana...en son gördüğüm şeyin ne olduğunu hatırlayamam belki ama en son gördüğüm rengi bilirim turuncu. ne turuncudur desen diyemem belki portakal ama en son gördüğüm renk turuncu! bir gün verdiler elime kağıt kalemi hadi çiz beni dedi sevdiğim...işte o an dokundu ellerim yüzüne, işte o an bildim ben sevdim! çoğu insan için gereksiz ayrıntıdır belki ama benim için önemlidir dudak kenarındaki hafif çizgi. gülüşü bol olan adamda olur bu çizgi, annemin, anneannemin çizgisi....bazen diyor doktorlar denemek ister misin görmeyi. her daim cevabım hazır "siz denediniz mi hiç benim gibi görmeyi"! ben belki göremem dünyayı senin gördüğün gibi ama sor bakalım kendine sen görebilir misin dünyayı benim gibi!
kırmızı
günün birinde bir saniyelik bir olayla hayatım değişti...bilmem bilinir miyim, gazete dergiler çok koştu peşimden ama ben istemedim hiç birini, belki o ilk zamanlar ben de istemedim beni, sonra ben bana alıştım ama olay çoktan kapanıp bitti. dünyam gördüklerim, dünyam duyduklarım, dünyam benim gözlerim! duyabiliyorum seni, görebiliyorum seni ama bir türlü anlatamıyorum sana, ben o an seninleyim! her gün bir roman bitiriyorum kafamda ama ertesi güne kalmıyor satırlarım keske kullanabilsem dilimi o zaman olurdu bir klavyem, o zaman inanırdın belki bana! doktorların bana dediğine göre günün birinde yeniden kavuşacağım sesime gerçi sana söylerlerken duydum hepsi masal diye! ama gene de kavuşunca günün birinde sesime, o zaman bağıracağım "kırmızı" diye!!! kırmızıda kavşağa fırlayan taksime, bize çarpan kırmızı arabaya ve kırmızılar içinde yerde yatan bana, her şeye biranda dur diye...

Eek

Yorum Gönder

4 Yorumlar

emel dedi ki…
harika bir yazıymış gerçekten, nasıl olmuş da kaçırmışım ben, okumamışım daha önce... Eek arkadaşım seni kutluyorum. tebrikler...
beenmaya dedi ki…
tebrikler :)))
sünter dedi ki…
Tebrik ediyorum sizi. Cok etkileyici harika bir yaziydi. Yüreginize saglik.
Sevgiler
Elif Kararlı dedi ki…
Tebrikler...