Banner

Ve Kar Zamanı Gelir Ölüm



Ve Kar Zamanı Gelir Ölüm
Adımları olabildiğince hızlıydı. Gökyüzü kadar gri suratı bir isyana öncülük etmeye hazır bekliyordu. Kirpiklerinin hiçbir zaman ona ait olmadığını bugün öğrenmişti. Soğuk, etlerini delik deşik edip kemiklerime dayanmıştı. Dudakları ıslaktı hem de çok ıslak.

Zihninden türlü türlü düşünceler geçirdi. Mesela geceyi düşündü. Şehrin vaveylasından uzak olmak isterdi. Daha doğrusu… Nefesi bir anda kesildi. O esnada çok ilerdeki bir çığlığı duydu. Sokaktaki karlar eridikçe gözü kapanıyordu. Gökyüzünden bir gürültü koptu. Ve son kez umursamadığı gökyüzüne baktı. Şehirde kalan son kuşlarda göç ediyordu. Az ilerde gri bulutların arasında gözden kayboldular. Yanağı fena halde kızarmıştı. Gözleri solmuş gül rengiydi. Dudakları kurumaya başladı. Sonra çatladı ve kan, dudağını belirginleştirdi.

Burada oldukça fazla zaman harcamıştı. Kaybetmenin ne demek olduğunu çok iyi biliyordu. Bir kez daha kaybetmek istemiyordu. Sonra ayaklarına yüklendi ve ayakları kangren oluncaya kadar koştu. Sonunda ayaklarına bir şey olmadı ama nefes alma yolları tıkanmıştı. Gözlerinden ister istemez damlalar akmaya başladı. Nefes alması imkânsız hale gelmişti. Ruhunda hiç duymadığı bir acı vardı. Ve kar süzülerek kirpiğine düştü.. Artık ayakları da tutmamaya başladı.. Ağzından boşluğa bir kelime* bıraktı.. Sonra bedeni bir takım tozların birleşmiş olduğu kara düştü.. Bir an delirdiğini düşündü..
Bildiği tek şey utancın ondan sonrada hayatta kalacağıydı.






*O kelime hakkında bir çok rivayette bulunanlar var. Bunlardan en akla yatanı Ebu Duhan'ın söylediği "VARTa"dır.

Yorum Gönder

2 Yorumlar

Susan Çocuk dedi ki…
beğendim.. aklına sağlık
Adsız dedi ki…
Bildiği tek şey utancın ondan sonrada hayatta kalacağıydı...

Devamını bekliyorum. Güzel bir başlangıç olmuş.