Ölümden korkmuyordu onun için ölüm ayrılık değil kavuşmaktı.Asi ve hırçın gönlü kafa tututtu dünyaya yanına yandaş,yoldaş aramadı,biliyordu kızıl bir sevdanın birgün kapısını çalacağini.Biliyordu sol omuzuna birgün meleğin konucağini,Biliyordu onunla yeni bir hayata başlayacağini.Biliyordu birgün yarı yolda kalacağini,her gece rüyasında bile arıyordu korkuyordu çünki kaybetmekten.
Olsun dedi'' bıraksın yarı yolda ben aşkıma sahip çıkarım sonuna kadar.ölünceye kadar taşırım şerefle.Karşılık beklemeyecek tek amacım sevmek olacak.Sevilmemişim ne farkeder.''
Ayıplanmaktan korkmadı hiç sevgisini gurur madalyası olarak taşıdı hep göğsünde.Kim ne derse desin sevmişti bir kere.Sevgisi için kör kuyulara atılmaktan korkmadı hiç .Karanlıklar sırdaşıydı aşkının şahidiydi.Biliyordu birgün vuslatın olmayacağini.İsyanlıydı duruşu,gözleri bulutlu.Önceleri mesafe önemli değildi gönüller bir olunca ne önemi vardı?
Gönül gözüyle görüp, gönül gözüyle konutuktan sonra yoktu önemi uzakta olmanın.Böyle diyordu kendine verdiği tesellilerde.Bilinmezmi gönlü kainat bile kuşatamaz dar gelir.
Seslendi uzaktan çok uzaktan;Göz hakkım,ahiretimin helali,gözümün nuru,gönül diliyle konuşamam diyorsan talip olma gönlüme.mevlana değilsen yada şems değilsen peşine düşmeyeceksin aşkın.Zordur mevlanayı taşımak yürek ister öyle büyük yüreklileri taşımak.
0 Yorumlar