Banner

Hoşçakalın!!!


 Bazen manen o kadar yorulursunuz ki alsam başımı kutuplara gitsem ve kendime gelsem dersiniz (ya da ben diyorum işte) Hayatınızda bilerek hata yapmamaya çalışırsınız tüm ömrünüzü bu doğrultu da düzenlemişsinizdir ama bir gün bi hata yaparsınız ...Ve hatanızda ısrar eden olmamak için yola devam etmeden geri dönmeyi seçersiniz ki doğrusu da budur bilirsiniz...
 Bu dönüşlerinizde arkanızda belki üzülecek insanlar bırakıyorsunuz ama biliyorsunuz ki sizin yaptığınız dönüşler herkes için en iyisidir en doğrusudur...Bu bi seçimdir kimi beğenir kimi beğenmez...

 Birde değer verdiklerimiz vardır ,sevdiğiniz ayrı tuttuğunuz insanlar ...Biten dostlukların ardından suçlamalar olmasa nasıl olurdu? Değerverdiğinizden uzaklaşsanız da kaybetseniz de değerinden bişey kaybetmez çünkü yaşanılanlar ve paylaşılan zaman dilimleri değerlidir...Neden suçlamalarla kırıcı sözlerle karşımızdakinin de canını acıtmaya çalışırız...Elimize ne geçecektir bu durumda...

 Zanlarımızı da unutmayalım...Zannetmelerimiz yüzünden hep canımız yanar ...Bir süre sonra açıklamalara da kulak asmazsınız... Zanlarınız gözünüzü bürümüştür, doğrular anlatılsa da bi değeri yoktur gözünüzde...bu da hem sizi hem zanlar isnat ettiğinizi bi hayli hırpalar...elinizde sadece kalp acıları kalır...

 Sizden giden ama size değer veren insanların kalbinde olduğunuz gibi kalsanızda neden bu duruma bir de vicdan azabını eklemeye çalışırsınız? Siz nefret ediyorsanız kızıyorsanız neden karşıdakinin de bu şekilde düşünmesi için elinizden geleni yaparsınız..ki başaramayacağınızı bilmeniz de bu uğraşınızda engel olmaz size...!

  Arkadaşlar bir süre yazmayacam...Sanırım burdan bir süre uzak kalmam iyi olacak...Herzaman dediğim gibi sıradan bir insanım ve her sıradan insan gibi ben de hatalar yapabiliyorum...Ve devamında Allah'tan affımı istiyorum...Bazen bilmeden bencilce hatalar yapıyoruz devamında ne olacağını düşünmeden :( Sonucunda siz de üzülüyorsunuz sizinle birlikte değerverdiklerinizi de üzüyorsunuz...Devamında üzüntü ve bir de vicdan azabı geliyor...Üstesinden gelemiyorsunuz bir çözümünüz yoksa da kaçıyorsunuz...''Zaman ilaç diyor'' bekliyosunuz ve dua ediyorsunuz bol bol...

  Arayı fazla açmadan geri dönecem inşaallah... (kimin umrunda Papuç'un yokluğu diyecek olanlar varsa da onlara da ''gözünüz aydın'' diyeyim :)  )
Sevgi ve saygılarımla ..Beni özleyin anacımmm ;)

...............................................................Bi hikaye..............................


  Ateş bir gün suyu görmüş yüce dağların ardında sevdalanmış onun deli dalgalarına.
  Hırçın hırçın kayalara vuruşuna,yüreğindeki duruluğa...demişki suya:
  Gel sevdalım ol, hayatıma anlam veren mucizem ol...
  Su dayanamamış ateşin gözlerindeki sıcaklığa al demiş,
  Yüreğim sana armağan...
  Sarılmışlar ateşle su birbirlerine sıkıca, kopmamacasına...
  Zamanla su,buhar olmaya; ateş, kül olmaya başlamış.Ya kendisi yok olacakmış, ya aşkı...Baştan alınlarına yazılmış olan kaderide yüreğindeki kederi de alıp gitmiş uzak diyarlara su...
  Ateş kızmış, ateş yakmış ormanları..
  Aramış suyu diyarlar boyu,günler boyu,geceler boyu.Bir gün gelmiş, suya varmış yolu.Bakmış o duru gözlerine suyun, biraz kırgın , biraz hırçın.Ve o an anlamış, aşkın bazen gitmek olduğunu.
  Ama gitmenin yitirmek olmadığını...
  Ateş durmuş, susmuş,sönmüş aşkıyla.
  İşte o zamandan beridir ki:Ateş sudan, su ateşten kaçar olmuş.Ateş yüreğini sadece su, suyun yüreğini sadece ateş alır olmuş...


 


Yorum Gönder

3 Yorumlar

. dedi ki…
umarım kısa sürer bu gidişin...
pilav dedi ki…
uzun tutma ayrılığı...
beenmaya dedi ki…
yine, yeni, yeniden dönmen dileğiyle...