Banner

Günah terzileri, elde makas

ERKAN BAL

İnsanız. Hata yapmak gibi bir kusurumuz, eksikliğimiz var. Hepimizin hataları farklı farklı; çünkü bizler farklı düşünen, farklı yaşayan varlıklarız. Ancak içimizde öyle kusur sahipleri var ki; bunlar, deyim yerindeyse asla kendilerinde kusur görmeyen, kendilerini sütten çıkmış ak kaşık sananlar.

Bu insanların bazıları sorgulamayı çok sever, bazıları yargılamayı. Birisinin başına gelen talihsiz bir olayda bu arkadaşlar hemen suçluyu bulur, yargılar ve infaz ederler.

‘ O da öyle yapmış, öyle yapmasa böyle olmazdı. Şöyle de yapılır mı canım?’ gibi favori cümleleri vardır. Eğer suç ve günah yükleyecek hiç kimse bulamazlarsa, ‘Böyle de devlet olur mu?’ diyerek suçu devletin üstüne atmaktan çekinmezler.

Kendileri mükemmeliyetçi olan, ancak asla mükemmel olmadıklarının farkında olmayan, bu kardeşlerimiz işi öyle abartırlar ki; yolda yürümenizden namaz kılmanıza, düşünmenizden eylemlerinize kadar her konuda sizi suçlama hakkını kendilerinde görmekten çekinmezler.

Kimi çok uzağınızda, kimi ise yanı başınızdadır bu kişilerin. Hepsi bilirkişidir maşallah. Hadis – Kelam – Fıkıh da bilirler. Anayasa Mahkemesi kararlarını da, ahlak kurallarını da. Bilmedikleri bir tek şey insanlara su-i zan (kötü kanı) ile yaklaşmanın hem günah, hem ayıp olduğudur. Ölmeden mezara koyarlar sizi, onlara kalsanız.

Allah korusun başınıza bir iş gelse; bir otomobil kazasına kurban gitseniz, hatalı sollama yapan sizsinizdir. Az akşamcı iseniz zaten alkollü araç kullandığınıza hükmederler. Bir mahalle kavgası yaşasanız; ya hırsız ya arsız olursunuz onlara göre.

Cennetin anahtarı ise zaten ellerindedir. Onlara kalsa, kimin sevap işlediğini, kimin günah işlediğini bildikleri için, bu dünyada cennetlik ve cehennemlikleri de tasnif ederler hiç utanmadan. Neyin kutsal metinlerde yazandan daha günah, neyin Anayasa’da yazandan daha suç olduğuna karar verirler.

Niyet okuma gibi bir becerileri de olduğundan asla size savunma, kendinizi ifade etme şansı da tanımazlar. Hele bir de hayal güçleri kuvvetli ise, size olmadık suçlar yüklemeleri, hayali günahlar icat etmeleri ve kaynar kazanlara atmaları kaçınılmaz sonunuzdur. Katlanırsınız, sabredersiniz, dişinizi sıkarsınız. Seviyorsanız bu kişileri işiniz daha zordur.

Saçınıza, başınıza karışırlar. Sakalı uzayana molla, saçı uzayana berduş , biraz farklı giyinene zibidi demekten kendilerini alamazlar. Oturuşunuzdan, kalkışınızdan, konuşmanızdan; eş, dost ve arkadaşlarınızdan yola çıkarak, size kader çizerler, alın yazısı yazarlar.

Kendi söylem ve eylemlerinin bizatihi Allah’ın en sevmediği şeylerden olduğunu unutarak gıybetinizi yaparlar, sui-zanları ile onları tanıdığınıza sizi bin pişman ederler. Şu güzelim dünyayı kendilerine savaş arenası seçip size de zindan etmekten çekinmezler.

Sizin de böyle tanıdığınız, ‘Başkalarına günahtan elbiseler diken’ yürek taciri terzi dostlarınız varsa aman dikkatli olun. Ellerindeki makaslar ile etlerinizi lime lime doğrayıp, gözü kör iğnelerle dikmelerine izin vermeyin.

Bir kere ellerine iğne ve makas verdiniz mi kesilmedik, biçilmedik yeriniz kalmaz. Yüreğiniz kan revan içinde kalır. Çok üzülürsünüz. Benden söylemesi. İş işten geçtikten sonra çok pişman olursunuz, çooook.


Yorum Gönder

0 Yorumlar