Keder ve hüznümü kalbime saplıyor zindan geceler
Zamanın nasıl geçip gittiğini anlatmıyor ki heceler
Yıllar oldu hala özlediğim yüzünü bana göstermediler
Yüreğim esir kalmış yüreğinde, ömrüm ise hazandır
Karabasan sanki çöküyor üstüme baksana zaman
Hep ben mi çekmeliyim bu derdi, sen aldırmadan
Bensiz bir şekilde yaşıyorsun, sevgime aldırmadan
Yüreğim esir kalmış yüreğinde, ömrüm ise hazandır
Gözlerinde ben varım, aynaya bak inanmıyorsan
Yürek sızında da hissedeceksin hatırladığın her an
Ürkek bir kuş gibiyim sana çırpınır kanatlarım canan
Yüreğim esir kalmış yüreğinde, ömrüm ise hazandır
Bulacaksın çoğu zaman okuduğun aşk şiirlerinde
Bıraktım kendimi sol yanındaki kürek kemiğinde
Alamadım kendimi esir kalmışım senin yüreğinde
Yüreğim esir kalmış yüreğinde, ömrüm ise hazandır
Erir gözlerinde bilcümle keskin bıçak karanlıklarım
Haberin var mı güzelim, içimde devinir çağlayanlarım
Köprüsüz taşlı dereden geçer gibi sana koşar ayaklarım
Yüreğim esir kalmış yüreğinde, ömrüm ise hazandır
Utangaç bir çocuk gibi çaresizce ederim dualarımı
Keşke demek dindirmez ki bir tanem aşk acılarımı
Değirmen taşı gibi un ufak ezip gitme umutlarımı
Yüreğim esir kalmış yüreğinde, ömrüm ise hazandır
Neden ben çekerim Allah’ım bu yalnızlığın çilesini
Gel bitir artık ızdırabını ve beni öldürecek hasretini
Kesmesin biletçi bizi ayıracak olan aşkımızın biletini
Yüreğim esir kalmış yüreğinde, ömrüm ise hazandır
Feyzullah Kırca
Akbaşlar Köyü / Dursunbey
0 Yorumlar