yazarları tanımadığımdan kimi okuyacağımı bilmem, tamam herkesi okumalı her görüşü bilmeli haberdar olmalıyız ama bu aralar sinirlerim kaldırmıyor bağnaz düşünce ve düşünenleri.. dolayısı ile başlığına göre yazar seçeyim derken rastladım Özdemir İnce'nin Hürriyet'te bugün yayınlanan yazısına, başlık Genel liseler ve imam hatipler, aşağıdaki kendisine gelen mektupların içerisinden hayran kaldığım bir tanesidir.. asker hayranı demeyin, artık kimse kaç yaşındaysa yazdıkları tanıdığım at gözlüklü askerlerden çok farklı, geniş kültürde okumuş birinin kelimeleri ile oluşmuş bence...
“Ben askeri lise mezunuyum ve ordunun ne kadar subaya ihtiyacı varsa askeri liselere o kadar öğrenci alırlar; yüz fazlası, yüz eksiği olur ancak. Ülkede cami sayısı belli, ihtiyaç duyulan imam ve hatip sayısı belli, devletin imkânları belli iken neden ihtiyacın onlarca kat üzerinde öğrenci alınır bu okullara? Başbakan, bu haksız ama bir de kandırılmış kitlenin derdine deva olacaksa bunu düz liselilerin ekmeğine el uzatarak değil, mesela, yandaşa, dindaşa peşkeş çektiği paraları biriktirip her namaz vaktine bir imam görevlendirerek yapabilir!
“Ben askeri lise mezunuyum ve ordunun ne kadar subaya ihtiyacı varsa askeri liselere o kadar öğrenci alırlar; yüz fazlası, yüz eksiği olur ancak. Ülkede cami sayısı belli, ihtiyaç duyulan imam ve hatip sayısı belli, devletin imkânları belli iken neden ihtiyacın onlarca kat üzerinde öğrenci alınır bu okullara? Başbakan, bu haksız ama bir de kandırılmış kitlenin derdine deva olacaksa bunu düz liselilerin ekmeğine el uzatarak değil, mesela, yandaşa, dindaşa peşkeş çektiği paraları biriktirip her namaz vaktine bir imam görevlendirerek yapabilir!
Bu okullar hakkında benim görüşüm şudur: Her biri ayrı bina, öğretmen, ısıtma, aydınlatma, bakım, onarım gerektiren ve çıktısının neredeyse hiçbir ekonomik değeri olmayan bu okullar kapatılmalı ve yerlerine mümkün olduğunca fazla denizcilik meslek lisesi açılmalıdır ki denizcilik çağın mesleğidir. İşli dünyevilik, işsiz uhrevilikten pek tabii ki dinimizce de daha caizdir. İmam hatip liseleri de ilahiyat fakültelerinin olduğu şehirlerde ve düz lise binalarında açılmalı, az sayıda öğrenci alınmalı ama gerçek anlamda din ve sosyal bilimler eğitimi verilmelidir. Adları da imam hatip lisesi değil ‘Din Bilgileri Lisesi’ olarak değiştirilmelidir, nasıl endüstri meslek liselerine usta-çırak lisesi demiyorsak.”
bu konuda söylenecek o kadar çok şey var ki, herkesin söyleyecek bir şeyleri var aslında, yazının tamamını da okursanız zaten birisi de yazmış; azınlığın sesi o kadar yüksek ki kimse sesini çıkarmaya bile tenezzül etmiyor artık...
bizim için geçti gitti, kendiniz için veya bir ihtimal gelecek nesilleri azcık umursuyorsanız ses verin bence... biliyorsunuz ne de olsa "impossible is nothing" :)
Sent from Istanbul, 34, Turkey
0 Yorumlar
Lütfen düşüncelerinizle katkıda bulunun.