Beklenmedik şeyler aslında en hazır olduğumuz zamanlarda başımıza gelir. Sessizleştiğimizde, yeryüzü bize seslenir. Bazen bir kuş omzumuza imzasını atar, biz buna talih deriz. Bazen de bir yürek, yüreğimize seslenir. O seslenişle kendimize gelir, varlığımızı hissederiz.
Dün saat 14.00 suları...
Dün saat 14.00 suları...
Bir e-posta araladı zihnimin kapısını. Beynimin bariyerimden sızdı duygular. Aktı gitti bir damla yürek yaşı. Bakmayın siz ona ağlamak dediklerine. Göz y'aşı ruhu temizler bilirim. Sizler de bunu hissedin istedim. Sizlerinde ruhuna yağmur yağsın diledim ve paylaştım.
"Merhaba ben Ceren Torun Giresun Cumhuriyet İlköğretim Okulu 3. sınıf öğrencisiyim. ADIYAMANDA BİR ÇOCUĞUM VAR isimli kampanyanıza teyzemle birlikte katılıyoruz. Dün akşam küçük bir hediye paketi yaptık. Size de armağanlarımız için bilgi vermek istedik. Ben Adıyaman'daki arkadaşım için 1 adet pofuduk terlik (35 numara) ve bir tişört gönderiyorum (7 yaş için.) Ayrıca onun için bir de oyuncak seçtim. Bugün teyzem onu kargoya verdi. 2 gün sonra elinizde olacak. Aşağıdaki adrese gönderdik. Teşekkür ederim. Duyarlılığınız için teşekkürler."
Kimsesizliğin içinden bir el uzanır
Bir çocuk, bir çocuğa dokunur.
Çocuk olmak umuttur.
Umutların kadimleşmesi dileklerimizle...
2010 GÜLÜMSEYEN ÇOCUKLARIN YILI OLSUN!
Fotoğraf: Özgür Çakır
0 Yorumlar