vahiy bekleyen bir peygamber gibiyim…
yaratıcıyla irtibatım kopmuş olsa da,
bilirim ki o hep benim hakkımda düşünür…
ve bilirim ki;
ben O’nu zikrettikçe yüreğimin derinliklerinde, O’na layık olabilirim…
yeri gelir oruç tutarım, yeri gelir secdeye kapanırım…
yeri gelir;
O’nun buyurduğu ve benim de eleştirmeden doğrularım saydığım her şeyi,
insanlara anlatırım bıkmadan, usanmadan…
isteklerini yerine getirir, O’nun dilediğince yaşarım…
vahiy bekliyorum yaratıcımdan…
biraz süre alacak, biraz zaman geçmesi gerekecek ama, vahiy gelecek…
ve ben; davranışlarımı ona göre şekillendireceğim…
O’nun kararları üzerine, yeni birşeyler eklenecek belki hayatıma…
belki alışılagelmiş olanı, dışlamak zorunda kalacağım…
vahiy bekliyorum yaratıcımdan…
irtibatımızın koptuğunu iddia etsem de,
gölgesini dağlara indirmese de,
bilirim ki O hep içimdedir…
yüreciğimdeki sıcacıklık, O’nun varlığıyla açıklanabilir…
beklemem gerektiğini buyurduysa, vardır bir bildiği…
oruç tutuyorum…
iftarlarım silik…
sahurlarım ise umut kırıntılarım…
yaratıcıma karşı duyduğum açlık hissi, hiçbir zaman için tam olarak bastırılamadı ki,
iftarlarımda tıka basa doymayı umayım, düş kırıklıkları yaşayayım…
böyle buyurduysa, vardır bir bildiği diyip, isteğinin vücut bulmasında yardımcı olmaktan başka, ne yakışır ki bana?
secdeye kapanıyorum…
dünyayla aramdaki tüm bağlantıları koparıyor,
yalnızca O’nu düşünüyorum…
O’nun varlığındaki şüphelerim kaybolduğundan beri,
hep O’nu düşünüyor, O’ndan başka hiçbirşeye bağlanmamaya gayret gösteriyorum…
gözlerimi kapatıyor ve O’nun vücut bulduğu olguları gözümün önünde canlandırıyorum…
gözlerimi kapatıyor ve O’nun rahmetine ulaştığım günlerin hayalini kuruyorum…
O’ndan başkasını düşünemiyor,
O’nun ilgilenmediği her bağımı, koparıyorum…
ben O’nunla tanıştım tanışalı, secdede yaşıyorum…
bana yaşattıklarını, insanlara anlatma gayreti içerisindeyim…
bunu, isteyerek yapıyorum ki, doğru yola karşı duydukları inançtan eksiltmesinler…
O’na duyduğum aşkı, sevgiyi ve saygıyı sürekli dile getiriyorum ki, kudretinden haberdar oluna…
O’nunla içinde bulunduğum ilişkiyi, bıkmadan, usanmadan ve gurur duyarak yazıyorum…
insanlara; “böyle birşey var, ben yaşıyorum! ümidini kaybetme!” diye haykırabilmek için yazıyorum…
bayağılaşmış inançlar ve çok “tanrıcık”lı sistemlerin mantıksızlığını gösterebilmek için,
yaşadıklarımdan bahsediyorum dur durak demeden…
insanlara, iyi olan birşeylerin süregeldiğini ve henüz tükenmediğinden söz ediyorum her satırımda…
doğrularımı, en özgür biçimiyle yaşarken insanların da böyle bir olgudan haberdar olmalarını sağlıyorum…
bir insanın, Yaratıcısıyla tanıştığında yaşadıklarını anlatıyorum ve bundan, O’na tapınmaktan gurur duyuyorum…
vahiy bekliyorum…
Yaratıcımla arama giren “şifreyi” çözmek için geri sayımdayım…
önce O, şifreyi vahyedecek benliğime,
sonra ben; uğraşacağım tapındığım olgunun isteğini yerine getirmek üzre…
vahiy bekliyorum…
Beni baştan yaratan, tapınmakta hiçbir sakınca görmediğim Kadınım’a…
- Genel
- Edebiyat
- __Şiirler
- __Öykü
- __Kitap
- __Mizah
- __Bilim Kurgu
- Makaleler
- __Günlük
- __Denemeler
- __Gazete
- __Köşe Yazıları
- Kültür Sanat
- __Sinema
- __Tiyatro
- Özel Günler
- __23 Nisan
- __Kadınlar günü
- __Anneler günü
- __Babalar günü
- __Sevgililer günü
- __Öğretmenler günü
- Kampanya vs.
- __Anket
- _Röportaj
- _Günün konusu
- _Günün sorusu
- Seyahat
- _Gezi
- _Tatil
- _Fotoğraf
- Spor
- _Yarışma
- Sağlık
- _Yemek
0 Yorumlar