Banner

Sizi unutmak mümkün mü?

-İlkokul Öğretmenim Nuriye Yumutgan’a-

Sınıfa ilk girdiğin günü, dün gibi hatırlıyorum, oysa tam 30 yıl olmuş…

Severek başladığın mesleğine bizim sınıfta adım atmıştın, yaramazların doluştuğu sınıfta hem de…

Ne ilkokul arkadaşları, ne de ilkokul öğretmenleri unutulmazmış, aradan uzun yıllar geçince bunu şimdi daha iyi anlıyorum.

Tam üç koca yıl bize hayatı öğretmeye çalıştın, üç koca yıl kahrımızı çektin…

Her şeye rağmen, “siz adam olmazsınız” diye bir söz ağzınızdan çıkmadı; adam olacağımıza ilk önce siz inanmıştınız ve adam olmamız konusunda biraz katkınız olsun diye bütün bilginizi, bütün becerinizi ve bütün maharetinizi sergilediniz.

İşe yaradı mı bilmiyorum.

Aslında buna siz karar vereceksiniz…

Hatırlıyor musunuz, Devlet Parasız Yatılı Okul imtihanlarına hazırlanırken bize özel ilgi ve alaka göstermiştiniz.

Hatta sınıfın bir bölümünü bize ayırmış, normal derslerin dışında bizlere özel dersler vermeye, çalışmalarımızı kontrol etmeye başlamıştınız.

Bizden ümitliydiniz, biz de bu umudunuzu boşa çıkarmamak için gece gündüz çalışmıştık.

Sınava yakın günlerde işi başaracağımıza olan inancın bizleri de inandırmış ve o umutla imtihanı başarıyla vermiştik.

Yavuz Selim İlkokulundan, İstanbul Haydar Paşa Lisesine yolculuğumuz sizin sayenizde olmuştu.

Siz bize inanmış, bizi de inandırmıştınız.

Aradan yıllar geçti…

Ben işe girdim, askere gittim, evlendim, eh birazcık da yazar oldum.

Bu arada siz de özel bir Dershanede ve özel okulda sevdiğiniz eğitim hizmetine devam ettiniz…

Eşim ve çocuklarımla dolaşırken yolda karşılaşmıştık.

Gözlerinden yıllar önceki öğrencinin mutluluğuna ortak olduğun okunuyordu.

Ayaküstü kısa süren sohbetimizden de bu anlaşılıyordu zaten…

Sen okul hayatı boyunca bizi sevdin, biz de seni…

Ve inanır mısın hiç unutmadım, ne öğrendimse de rahatlıkla sizden öğrendim diyebilirim…

Okul hayatı boyunca birçok okul, birçok sınıf ve birçok öğretmen gördüm.

Bana bir şeyler öğretmek isteyen herkesi sevdim, ama sizin yeriniz daha bir başka oldu benim için…

Bütün öğretmenlerimi unutmadım ama Nuriye Yumutkan’ı ise hiç unutmadım…

Bir sizi unutmadım, bir de aynı sıraları paylaştığımız arkadaşlarımı..

Ve ilk aşkımı…

Bugün öğretmenler günü…
Şimdi bizim çocuklar ellerine birer karanfil alıp öğretmenlerine götürecekler, tıpkı bizim götürdüğümüz gibi.. bu devran böyle sürüp gidecek...

İyi insanların yetişmesinde çok büyük katkısı olan öğretmenlerin değerini bilmek, onları hiçbir şeye ve hiçbir kimseye muhtaç etmemek zorundayız.

Öğretmenler insan yetiştirir, hem de adam gibi adam yetiştirir.

Üç kuruş emekli maaşıyla yıllarca çektikleri sıkıntıların devam etmesini sağlamak, bence hiç de adil değil…

Öğretmenler gününüz kutlu olsun, hepinizi seviyoruz, tıpkı bizi sevdiğiniz gibi…

[Arşivimden 2004]

Yorum Gönder

2 Yorumlar

  1. Ne güzel yazmışsınız.Öğretmeniyle güzel anıları olmayan biriyim ama azınlığız biz :) Çoğunlukla güzel anıları olanlar var, bu sevindirici..Elinize sağlık.

    YanıtlaSil
  2. Öğrencileri tarafından yıllar sonra bile anımsanmak ve hiç unutulmamak biz öğretmenler için bir onurdur. Öğretmen sönmeye bir ışıktır, çile çekmeye alışıktır, işi cehaletle savaş, doğruluk iyilik güzellikle barıştır. Mesleğine aşıktır.

    YanıtlaSil

Lütfen düşüncelerinizle katkıda bulunun.