Ülkenin gündemini tele kulak işgal etmiş, sanki ilk kez duyulmuş gibi bazıları hayret ve şaşkınlık içinde. Daha düne kadar utanmadan telefon dinletenler, bugün cıyak cıyak bağırıyor “bizi dinliyorlarmış” diye.
“Men dakka dukka” diye bir atasözü vardı hani, “çalma kapıyı, çalarlar kapını” diye...
Biz cıyak cıyak bağırıp, daha düne kadar dinleyenlerin, bugün dinlendiğini söylemesini bir yana bırakıp, aslında vatandaş arasında da paranoyaya yol açan dinlenme korkusuna lafı getirelim...
***
-Aaa şekerim ne zamandır ortalıkta gözükmüyorsun, hayırdır domuz gribi mi oldun, kendini karantinaya mı aldın nedir?
-Yok kız, ne domuzu, ne gribi, ne karantinası?
-Eee o zaman neden gözükmüyorsun, insan kendisini bu kadar özletir mi?
-Vallahi iş güç işte ne olacak.
-İyi iyi aman hastalık falan olmasın da.
-Yok şükür, sende ne var ne yok.
-Vallahi ne olsun, bugünlerde telefonum dinleniyormuş da onla uğraşıyorum.
-Vıyşş seni niye dinliyorlar ki?
-Ne bileyim, ama hoş bir şeymiş.
-Nasıl yani, dinlenmek hoş olur mu?
-Olmaz mı kuzum olmaz mı?
-Açsana biraz.
-Şimdi şöyle şey edeyim. Bugüne kadar böyyük adamlara, böyyük kurumlara ulaşmak zordu. Dilekçe versen boş, mesaj atsan boş, e-mail çeksen de boş.
-Kız dinlemenin bunlarla ne ilgisi var?
-Şimdi şöyle oluyor. Kimin dinlediğini elbette bilmiyorum ama mutlaka birileri dinliyor.
-Eee..
-Ee’si var mı, kimle sorunum varsa söylüyorum. Söveceksem ağız dolusu sövüyor, seveceksem ağız dolusu seviyorum.
-Yani telefonda küfrediyorsun...
-Gerekirse...
-Nasıl yani?
-Kızım şimdi maaşıma zam mı isteyeceğim, kimle görüşürsem görüşeyim zammı söylüyorum. Yol lazımsa söylüyor, su lazımsa çekinmiyorum.
-İlginç...
-Dahası var. Eğer dinlemesi muhtemel kişilerin basındaki demeçlerine tepem atmış ve hiç bir şey diyemiyor, sözümü ulaştıramıyorsam, kimle görüşürsem görüşeyim yedi sülalesine sövüyorum.
-Ohhh rahatlıyorsun.
-Hem de nasıl, bu fırsat ele geçer mi. Mesela halka yapılacak bir iyiliğe karşı mı çıkan var, huzur mu bozulmak isteniyor, rüşvet mi, yiyorlar, ihaleye fesat mı karıştırıyorlar, silah ve mühimmat mı saklıyorlar, darbeye mi hazırlanıyorlar, ıslak ıslak belgeler hazırlayarak geleceğimizi karartmaya mı uğraşıyorlar..
-Hepsine birden sövüyorsun...
-Yok hepsine birden değil, gündemde hangi konu varsa, yani güncel sövüyorum şekerim işe de yarıyor.
-Yaramaz mı şekerim yaramaz mı? Benim yerime de söv, dinleyenin de, dinletenin de, aracı olanın da, emredenin de, teknolojiyi kuranın da...
-Sus kız, şimdi dinlenmiyoruz, dinlendiğimizde söversin. O güzelim küfürleri boşa harcama.
-Harcamam kız harcamam. Peki, beni nasıl dinleteceğim?
-Yoksa sen daha dinlenmiyor musun?
-Bilmiyorum ki şekerim, nasıl anlaşılır?
-Anlaşılmaz, bazen dıt dıt diye ses gelirdi ama şimdi teknoloji gelişmiş, farkına varmıyorsun?
-Ee sen nasıl anlıyorsun?
-Anlamıyorum ki, dinleniyormuş hissine kapılıyorum, bu ülkede sapıktan çok ne var.
-Haklısın, o zaman ben de dinleniyorum ve ben de ağzıma geleni söyleyeyim.
-Ama şuna dikkat et.
-Neye?
-Şimdi başın belaya girmesin. Sövsen bir şey olmaz, gelip “bana niye sövdün” diyen çıkmaz. İçinden geldiği gibi yedi sülalesini sinemaya götür ama...
-Ama...
-Ama kodlu modlu konuşma. Alimallah seni terörist falan sanırlar da al başına belayı. Yani ne diyeceksen dobra dobra söyle, nasıl söveceksen öyle söv, nasıl kalaylayacaksan öyle kalayla...
-Anladım kodlu sövmek yok, açıkça söveceksin, yüreğini buz gibi edeceksin.
-Hah şöyle yola gel.
-Hele bir deneyeyim.
-Dene şekerim dene...
-Dur bizim patronu arayayım.. Sıfır bilmem kaç dıt dıt dıt dıt...
-Alo..
-Alo ben Mübeccel...
-Buyur Mübeccel hanım, bir sorun mu vardı?
-Sorunun da, çözümün de, bu telefonu dinleyenin de, dinletenin de, aracı olanın da, teknolojiyi kullananın da...
-Mübeccel hanım iyi misiniz, neden sövüyorsunuz, ayıp değil mi, size hiç yakışıyor mu?
-Sayın Amirim size sövmüyorum.
-Telefonda ben varım hanımefendi siz kime sövüyorsunuz o zaman?
-Telefonu dinleyene...
-Dinleyen benim ya aptal mısın nesin, kafayı bir yere mi vurdun. Sizin gibi hanım hanımcık birisine ağza alınmayacak küfürler yakışıyor mu?
-Eee dinleyene yakışıyor...
-Yani bana, kovuldun, yarın işe gelme.. pat...
-Şekerim gördün mü işten kovulduk.
-Sen de arayacağın yeri bilmedin. Hem önceden söyleyecektin, gel de işin içinden çık.
-Demek ki telefon dinlemek işsizliği arttırıyor, huzuru bozuyor.
-Evet, iyi ki eşini aramadın o da seni dokuz tallakla boşardı alimallah.
-He kız, neyseki bizim herifi aramadım, şansım varmış.
-Sana dedim dikkatli olacaksın diye...
-Tamam tamam hadi bana eyvallah, sonra görüşürüz. Ben telefon olmadan arkadaşlara söyleyeyim de ondan sonra doyuncana söveyim..
-Hah şöyle, sende bu işi öğrendin şekerim.
Cenk Gülen
17 Kasım 2009
- Genel
- Edebiyat
- __Şiirler
- __Öykü
- __Kitap
- __Mizah
- __Bilim Kurgu
- Makaleler
- __Günlük
- __Denemeler
- __Gazete
- __Köşe Yazıları
- Kültür Sanat
- __Sinema
- __Tiyatro
- Özel Günler
- __23 Nisan
- __Kadınlar günü
- __Anneler günü
- __Babalar günü
- __Sevgililer günü
- __Öğretmenler günü
- Kampanya vs.
- __Anket
- _Röportaj
- _Günün konusu
- _Günün sorusu
- Seyahat
- _Gezi
- _Tatil
- _Fotoğraf
- Spor
- _Yarışma
- Sağlık
- _Yemek
0 Yorumlar