Banner

birine yazabildiğim güzel şeyler (IV)

all of the moments that already passed - çoktan geçmiş tüm anlar

we try to go back and make them last - geriye dönüp sürmesini sağlamaya çalışırız

all of the things we want each other to be - birbirimizin olmasını istediğimiz her şey

we never will be we never will be - hiç bir zaman olmayacağız hiç bir zaman olmayacağız

of şimdi de new slang çalıyo =)

bak bunu nerde duyduğumu söleyeyim sana, garden state diye bir filmde bir sahne

doktor muayenehanesi

oğlan asıl karakter giriyo, alıyor formları sırasını beklerken formları dolduruyor, kenardaki koltuklarda bir kız - natalie portman

dizleriniden birini altına almış biriyse sandalyeye dik duruyor, kulağında kocaman kulaklıklar

kör bir kadın giriyor içeri bunun köpeği oğlanın bacağına sarıyor, kız da kikirdeyerek "hayalarına vur yoksa asla durmaz" diyor

oğlanın cevabı "az kaldı sanırım rahatsız etmeyeyim" =)

bu köpek kadınla oradan ayrıldığında kız oğlanın yanına geliyor konuşuyorlar, kulaklıklarını takıyor çocuk formlarını doldurabilsin - kız susabilsin

sonra sıradaki şarkı öyle güzel ki - new slang - kız tutup çocuğa "bunu dinlemen lazım" diyor ve kulaklıkları kulağına takıyor oğlanın

çocuk o anda gerçekten de farklı bir yere gitmiş kadar oluyor....
 
ki bende verdiği his de böyle

aslında tam uzun yolculuk yapmalık biliyor musun

o yuzden de böyle bir yazı yazıcam bu gecelik de...


hep hayalini kurduğum yolculuğun planlarını sonunda gerçekleştirmek üzere yapıyorduk ve listemizdeki her madde birer birer gerçekleşiyordu hazırlık babında

elif de ben de elimizden geldiğince koşturuyorduk tüm gün

elif mesela çok sevdiği yürümekten vazgeçmişti sırf bir gün içerisinde daha fazla iş yapabilmek için

bense tersine yürümeyi kabullenmiştim her yere araçla gidilmiyor malum...

tek eksiğimiz - aslında eksik değildi bu benim için

ben kendime güveniyordum ancak elifin güvenliği için bu bir eksik haline geliyordu

tek eksiğimiz bizimle yola çıkacak ancak şoförlük edebilecek bir tanıdıktı

hareketlerimizi yargılamayacak

karışmayacak

ama sadece şoför modunda da yanımızda olmayacaktı

yani kafa biri lazımdı

ki bu elif ve ben için bulması çok zor bir şey

çok uzun zamandır ilgimi çeken bir arkadaşım vardı eski çalıştğım yerden

hatta daha önceki heveslenmemizde beni tersleyerek, aklınca doğruları göstererek tüm hevesimizi kursağımızda bırakmıştı

dolayısı ile bir nevi borçluydu =)

araba da kullanması bilmek ne kelime, saatlerce kullanabiliyordu ki yorulduğunda ya da ben miyavladığımda yer değişeceğimize söz vermişti

çünkü bu sefer kendisi de istiyordu böyle bir yolculuğa çıkmak

aslında nerede ne zaman durup neler yapabileceğimizi araştırmamıştık

eğer ki canın bildiği bir yerler varsa uğrayabilirdik ama elifle benim için önemli olan tek şey yolda ve birlikte olmaktı

bir süreliğine bir şeyler ve bir yerlerden uzakta olmaktı

arabayı kiraladık elifle, ağzımız yüreğimizde canı almaya gittik - çünkü ben kullandım =)

ve sonrası


sadece bu yol için sadece geçeceğimiz dağ veya bayırlar için özel cd ler hazırlamıştım

her dönemeçin farklı bir şarkısı vardı

tek odağım resmen bu olmuştu


*** can mutlaka izlemen gereken bir dizi var -- niye mutlaka diyorum bilmiyorum ben bayılıyorum diye başkaları da bayılacak değil aslında farkındayım ama... izlemen gerek ***

yola breath me ile başladık

elifle bir yerleri terk etme fantezimiz hep olmuştu, şarkı tam uyuyordu istanbul'dan ayrıldığımız noktaya, aslında hareketli seven cana göre miydi bilemiyorum

ama son zamanlarda biraz biraz alıştırmıştım böyle şarkılara kulaklarını

ayrı ayrı nerelerde ne boklar yedik anlatmayacağım
ama

tüm yol boyu

tek bir tartışma yaşanmadı inanırsanız...

yolculuk ve tatil iki (bizim duurumumuzda fazla sayıda) arkadaşın birbirinin gerçek yüzünü görmesi dolayısı ile çoğunun da kavga etmesi demekti o zamanlar

halbuki
saygı sınırı olduktan sonra

kimse başkasına karışmadıkça ve kendisine karışılmadıkça

yani özgür olundukça

her şey yolunda gidebiliyor

elifle üstsüz denize girebilmemiz gibi

canın istediği zaman kenara çekip arkasını dönüp tam dibimizde işeyebilmesi ya da istediği cifıra yolda laf atabilmesi gibi =)

isteseydi birilerini ayarlamasına yardım da ederdik aslında mesela...

tek anlaşmamız arabaya kimseyi almamaktı sanırım

bu konuda da başarılıydık

nerede tanışırsak malum kişi ile, işimizi orada görüyorduk

ne mutlu ki elifim de hayatında gerizekalı birinin varlığı olmadan katılmıştı yolculuğumuza

onca zaman sonra

sonuçta bir ay sürmüş gibi gelen bir hafta geçirdik üçümüz, söylediği kadarı ile can da memnundu ve ben ona inanmayı çok uzun süredir becerebiliyordum

ne kadar zor güvenebilirken hem de=)

sorun ne biliyor musunuz

geri dönüşte

hepsi sanki değersizmiş gibi görünüveriyor

kendinizi zorlayıp da farkına zorla vardırmazsanız

halbuki o yaşanan her şey

damarımızda vücudumuzda ve ruhumuzda bir iz bıraktı ve bu iz uzun zamandan sonra iyi bir izdi...
bunlar varken, bu şekilde faydalanabilecekken döndüğümüz şehrinin sabah saatlerindeki hava kirliliği yüzünden somurtmak niye

en az 1 hafta gevrek gevrek sırtmak gerekmez mi?

ki ben de can da o salak yerden ayrıldığımızdan beri istanbul'a karşı daha sabırlı, hayata karşı daha güleryüzlüyüz

elifse sonunda sonuncu sınıf oldu

3 ümüz için de bir eksi kalmadı eskisi kadar...

anılar elbette sürekli varlar,

benim için geçtiğim sokakların hepsinde bir anı biraz da acı var çünkü çok fazla anlam yüklerim her şeye

can içinse mutlaka yine belli başlı yerlerin verdiği sancı vardır

ama

istanbul istanbul du

benim ufaklıktan bu yana

elifin lisedeki

canınsa büyüdüğü zaman boyunca

aşık olduğu istanbul

yobazlaşmış
yakılmış yıkılmış

virane istanbul du

insancıkları

pahalı hayatı ile

istanbuldaydık

ve istanbulu seviyorduk



yolculuk için teşekkür ederim CanıM
sen olmasan elbette cesaret ederdik ama Elifimle sonumuz ne olurdu bilemiyorum =)

Yorum Gönder

0 Yorumlar