Dün köşemde “Her AK Partili ‘AK’ Değildir” başlıklı çok kısa bir yazı yazdım. Sevinmem, yazının kısalığının, anlamının uzunluğuna kurban gitmemesindendir.
Albay Dursun Çiçek’in ıslanması değil ama “Her AK Partili ‘AK’ Değildir” yazım için arayan yüzlerce okuyucum vardı.
İnternet sitelerinde not bırakan, kendi görüşünü yazan, telefonla teşekkür eden, tebrik eden tüm okuyuculara teşekkürler…
Sadece bu haber için yayın kuruluşlarından da teklif aldım, “tartışalım” deniyordu…
Elbette kabul etmedim…
Bazı internet siteleri de “sözlerime açıklık getirmemi” istiyordu.
Kimi kastetmiştim?
Kimleri kastetmiştim?
***
Yazıda hiç kimsenin dikkatini çekmeyen bir ayrıntı vardı aslında…
Mutlaka “Her AK Partili ‘AK’ Değildir”di.
Mutlaka her Saadet Partili Saadetli değildi.
Mutlaka her DTP’li Demokratik toplum özlemi içerisinde de değildi.
Hele hele söz konusu olan bir de iktidar partisi ise bu daha da ilgi çekici boyut kazanabilirdi.
Her iktidar partisinde olacağı gibi AK Parti’de de kimler vardı kimler…
Menfaatçiler vardı…
İhale peşinde koşanlar…
Mücahit iken müteahhit olanlar…
Yağcılar…
Yağdanlıklar…
Bunları adam bilenler veya onların adam olmamasından yararlananlar…
Yakınlarının makamını kendi çıkarı için kullananlar…
Yiyenler, yutanlar, çatlarcasına tıkınanlar ve herkesi kör ve sağır sananlar…
Bütün bunlar bilinmesine rağmen, sanki her AK Partilinin “ak” olması gerekiyormuşçasına bir beklenti içerisine girilip, aksi bir yazı yazdığımızda da “kimleri kastettin?” diye sorulması ilgi çekici…
***
Merhum Nasreddin Hoca’nın hikâyesini bilmeyen yok.
Hoca bir gün camide hutbeye çıkmış…
Şans bu ya, özenle hazırladığı hutbeyi yanına almayı unutmuş…
Şimdi ne diyecek?
Aklına her zamanki kurnazlık gelmiş…
Cemaate seslenmiş; “Ey cemaat bu gün hutbede size ne anlatacağım, biliyor musunuz?”
Cemaatin bir kısmı; “Biliyoruz” demiş, nereden bileceklerse…
Bir kısmı ise “Bilmiyoruz hoca, hele anlata feyiz alalım” demişler…
Hoca bu, yaş tahtaya basar mı?
“O zaman bilenler bilmeyenlere anlatsın” diyerek kürsüden inmiş…
***
Şimdi benim bu yazıyı açmama gerek yok.
Eğer bilenler varsa bilmeyenlere anlatsın…
Bilmeyenler de bilenlerden sorsun…
Ben partilerde öbeklenen menfaat odaklarına dikkat çekmek istedim sadece…
Bu AK Parti’de var da, CHP’de yok mu?
Sanki MHP’de var da, DTP’de yok mu?
Söz konusu olan iktidar partisi olunca menfaatperestlerin sayısında katlanma oluyor o kadar?
Hani balı gören arılar gibi üşüşüyorlar…
Düne kadar selam bile vermeyenler canciğer akraba oluveriyor aniden…
Söz sahibi oluyorlar, içi boşken…
Makama konuyorlar, makamı bile doldurmaktan acizken…
Demem o ki, sürekli etrafında “evet efendim” diyenleri arayan yöneticiler, önce yanlışı kendilerinde arasın…
“Yaptığınız yanlış” diyenler, öbürlerinden çok daha fazla fayda sağlar…
Bunu tarih hep böyle söyler…
Naif Karabatak
27 Ekim 2009
- Genel
- Edebiyat
- __Şiirler
- __Öykü
- __Kitap
- __Mizah
- __Bilim Kurgu
- Makaleler
- __Günlük
- __Denemeler
- __Gazete
- __Köşe Yazıları
- Kültür Sanat
- __Sinema
- __Tiyatro
- Özel Günler
- __23 Nisan
- __Kadınlar günü
- __Anneler günü
- __Babalar günü
- __Sevgililer günü
- __Öğretmenler günü
- Kampanya vs.
- __Anket
- _Röportaj
- _Günün konusu
- _Günün sorusu
- Seyahat
- _Gezi
- _Tatil
- _Fotoğraf
- Spor
- _Yarışma
- Sağlık
- _Yemek
0 Yorumlar