Banner

BAŞKADIR KÖYÜMDE BAHAR

BAŞKADIR KÖYÜMDE BAHAR




Benim memleketimin bahar ayları da bir başkadır. Renga renk çiçekler açar bahar gelirken. Köyümün insanları karıncalar misali işlerinin peşine düşerler.

Bir tutam gün ışığı dolar bahar gelirken içimize. Can erikleri, bursa erikleri ve süt erikleri, beyaz beyaz çiçeklerini sunar bahara. Başımızı okşayan annemizin elinin parmakları gibi okşar saçımızı sabahın bereket getiren seher yeli. Ve konar gözlere bir öpücük gibi tan yerinin güneşi. Kuşların sabah erken saatlerdeki cıvıltıları, sanki baharın gelişini müjdeler.

Ne zaman bahar gelse, sevinç yaşar dağlar, kırlar, ovalar, çiçekler, yeşerir yemyeşil ağaçlar. Yeni baharla birlikte çocuklar umudu kucaklar yarınlara. Kimi sevinirler tarlalara, kırlara ve bayırlara gidecekleri için. Kimisi de benim çocukluğumdaki gibi korkar köyden dışarı çıkmaktan. Hayır ya ben tarlaya gitmem diye ayak diretirler.

Bir dağ pınarı kanımızda gibi hayat kaynar. Bir yanımızda kuşlar, ağaçlar, çiçekler, kelebekler ve cerenler sevinç yaşarlar. Bir yanımızda şırıl şırıl akan dereler. Yüreğimiz tomurcuk bir bahar sevinci fışkırır. Alıp götürür duygularımızı hayal deryalarına serin serin esen rüzgarlar.

Bembeyaz bulutların altında yaşanır, köy türküleri söylenir orak tarlalarında köyümün imecelerinde. İçli ve derin hisler anlatır türküler. Geleceğe umuttur toprağa ekilen tohum gibi söylenen sözler. Alın teri karışır toprağa çalışan ve üreten köylümün ak alınlarından. Ceylan gözlerin hasat yapmanın sevinciyle, dudakların ıslıkları türkü söyler karşı yamaçlara.

Acılar içinde olsak ta, yorulsak ta, işlerin peşinde çılgınca koşarız baharla birlikte yaz aylarında. Çılgınca severiz dağları, kuşları, ormanları, çiçekleri, çocukları. Güneşi de severiz, terletse de bizi gündüzleri çalışırken hasat tarlalarında.

Tüm çabalar, çoluk çocuğun rızkını temin etmek içindir. Sanki karıncaya nispet için yapılır. Çalışmakta bir ibadettir ya çalışıyor köyümün insanları. Çalışıp kazansın ki köylü, yesin kendisi ve ailesiyle doya doya. Yetiştirsinler şehir halklarına köy mahsüllerini. Görsünler kazançlarının bereketini.

Ve sevsinler insanlar birbirlerini. Ailelerini ve akrabalarını sevsinler. Kendi çocuklarını sevsinler. Türkü başlı eşlerini, sular gibi temiz ve rüzgar gülü gibi hilesizce sevsinler. mehtabın güzelliği gibi, yıldızların ışıltısı gibi, yem yeşil dağlardaki rüzgarın soluğu gibi. Güneşin dünyayı sevip ısıttığı gibi sevip ısınsınlar insanlar birbirlerine.

Ve desinler sevdalılar sevdalarını sevdiklerini. İnsanları sevdim tertemiz duygularla. Kuşları sevdim, çiçekleri sevdim, kelebekleri, kırları, dağları sevdim. Ve yaratılanı sevdim yaradan dan ötürü desinler. Ama en çok ta seni sevdim aşk çiçeğim desinler. Bu dağların sevda türküsüsün sen. Denizlerin ve göklerin mavisi, bulutların beyazısın, sen benim hayat pınarımsın desinler.

Benim güzel köyümün güzel insanları sonsuza dek mutlu mes’ut yaşayıp gitsinler. Güzel ilçemin, güzel ilimin ve güzel ülkemin güzel insanlarının gözlerinizden yaş silinsin. Kalplerinden ve gönüllerinden kin ve nefret silinsin. Yok olsun dünya da insanlar ve ülkeler arasındaki nifak tohumları. Yaşanabilir bir dünya bulsun geleceğimizin torunları.

Feyzullah söyler ve diler tüm bunları. Yüce yaratıcımız Allah c.c. sever hatalı da olsalar, günahkar da olsalar tövbe eden kullarını.





Feyzullah KIRCA

Akbaşlar Köyü İmam-Hatibi

Yorum Gönder

0 Yorumlar