Banner

"Abla" Filmekimi 2009, 8. gününde ilki festivalden iki film görür: 9 ve İki Dil Bir Bavul

ABD 2009 yapımı, 9: Yönetmen Shane Acker, seslendirenler Elijah Wood, Jennifer Connely, Christopher Plummer... Yapımcılığını Tim Burton ile Timur Bekmambetov'un yaptığı film, yönetmenin 2006 yapımı 11 dakikalık Oscar adayı kısa filminden uyarlanmış.

İki iri mercek gözü yerine konup, göğsündeki fermuar içine bir kaç gereç yerleştirilen küçük bir bez bebek, pancurundan ışık sızan tozlu bir odada uyanır. Pencereden dışarı baktığında gördüğü, taş üzerinde taş kalmamış bir Dünya'dır. Sezdiği ilk canlılık belirtisine koşar, kendisi gibi bez bebek 2, fermuarını açıp bir iki ayarlama yapar, 9 sesine kavuşur. İnsanlar ve akıllı makineler arasındaki savaş, makineler lehine sonuçlanmıştır. Dokuz bez bebek, eğilimleri gereği bir kısmı, makinelerin yarattığı dehşetten saklanarak korunmaya çalışırken, bazısı sorular sorar, eyleme geçer. Mistik anlamda "bitiş enerjisi"ni temsil eden 9, onu diken elin göğsüne koyduğu, üzerinde üç farklı işaret bulunan yarı küreyi, ona tam oturan makinenin göbeğine yerleştirir. Bu, bir felakete yol açar; hayat bulan canavar makine yakaladığı bez bebeklerin ruhlarını emer. Bu arada, 6'nın dikkat çektiği işaretlerin izlerini sürmek üzere "kaynağa", ayrıldığı odaya dönen ve 9 yazılı kutudaki mekanizmayı çalıştırıp "yaratıcı"nın mesajını izleyen 9, bilimadamının Dünya susmadan az önce kendi ruhundan dokuz parçayı "üflediği" dokuz bez bebek yaptığını, böylece kendilerine "yaşamı sürdürme olasılığı" yüklediğini öğrenir. Canavardan söktükleri ruh emiciyi, beş köşeli alevden bir yıldız ortasına yerleştirir, bir yeniden doğum (reenkarnasyon) için beş de bez gererler. Kayıplar, hapsoldukları yerden kurtulurlar ama yeniden bedenlenme yerine kaynağa, göğe yükselmeyi seçerler. 9, kalanların "şimdi ne yapacağız?" sorusuna, yağan -yaşam potansiyeli taşıyan- yağmura bakarak "Dünya'da yaşamı yeniden kuracağız" der.

Film, bir yere kadar akıl almaz genişlikteki hayâl gücünün ürünü mekanik objelerin yanısıra, sıkı bir aksiyon filmi hızında, gürültü patırdı giderken birden mistik içerikli mesajlarla ışıldayan ilahi bir mesaja dönüşür. "Abla", bu filmin de, son zamanlarda örneklerine sıkça rastlayıp sıkça tekrarladığı, yükselen bilincin dönüşümünün desteklediği, Yeni Çağ mesajlardan biri olduğundan emindir.

Vizyona bir gün önce giren, Türkiye 2009 yapımı İki Dil Bir Bavul: Yönetmenler Orhan Eskiköy, Özgür Doğan, oyuncular Emre Aydın ve tüm doğallığıyla köy halkı... Festivaldeki son filmini gördükten sonra, festival arkadaşı ve küçük kız kardeşiyle, çoktandır böyle kalabalık görmemiş Beyoğlu Sineması'na yollanıp, bol ödüllü belgesel dramayı izleyen, çok beğenen "abla", bu filmin yapılışı, onay görüp ödüller alışını, sinema salonu dolusu izleyiciye ulaşmasını... -yine- yükselen bilinç düzeyine bağlamakta gecikmez. Urfa'nın Siverek İlçesine bağlı, unutulmuş Kürt köyüne gelen yeni mezun öğretmen Denizli'li Emre Aydın, yıl boyu birinci sınıflara en azından Türkçe öğretmeyi planlar. "Abla"nın her zaman söylediği gibi "Tuz Gölü'nün ötesine bir türlü geçemeyen millî servetten, pay alamamış" köylünün, -haliyle- anadilini konuşan bebeleri okua başlarlar ama, tüm iyi niyete karşın öğretmenin dilini anlamazlar, öğretmen de onların dilini...

Okulun ilk günü saçlarını jöleleyen hevesli genç öğretmen ilerleyen zamanla jöleden vazgeçerse de, arada sabrı taşıp bağırdığı öğrencilerinden vazgeçmez. Annesiyle telefonda konuşur dertleşir, birilerinin diğerlerine tercümanlık yaptığı bir veli toplantısı yapar, Türkçeyi yabancı dil saydığı için alay edilen köylülerle ahbaplık eder, hatta bir küçüğün yarıdan kopan parmağına ilk yardım bile yapar. Sonunda birinci sınıflar bir gayret karnelerine kavuşurlar. Çocukların güzelim masumiyetini taşıyan, tümüyle yansız, olabildiğince sade biçimde, işin özüne direkt olarak ulaşmış güzel filme, kaynak bulmak için, iyi niyetli bilinçli ekip nişan takılarını bozdurmak zorunda kalmış.
"Abla"ya kalırsa, ortaya çıkan işe bakılırsa çekilen tüm sıkıntıya, zahmete değmiş!

Yorum Gönder

0 Yorumlar