Banner

İnsan Hakları

İNSAN HAKLARI

İnsan hakları dedik, hakladık insan haklarını. Haklanacak bir şey sandık onu; “Hak yok vazife vardır/ Tetik bas, önün dardır” diye uyardık hak hukuk arayanları. Laftan anlamayanları patakladık, toplumun huzurunu bozmaktan içeri attık, hak aramayı yasakladık, Neymiş; hak verilmez, alınırmış! Kimin malını kimden alıyorsun, niye herkesin aklını karıştırıyorsun? Otur oturduğun yerde, yoksa oturturlar adamı işte böyle kıç üstü yere...
***
Şimdi buradaydı, nereye gitti insan hakları? Korkma, bir yere gittiği yok. Biraz kirlenmişti, pataklandı, pardon, yıkanıp paklandı. Burnu sürtüldü, şey yani, burnu pudralandı, sırtı sabunlandı, saçı şampuanlandı. Böylece aklandı, test edilip onaylandı. Münafıklar işkence diyorlar yaptığımız masaja. İnanmayın siz onlara. Hepsinin hakkından geleceğiz yakında. Merak etmeyin, herkesin hakkını vereceğiz, çatlak seslerin defterini düreceğiz!
***
Mehmet Akif Ersoy, “İstiklal Marşı”nda “Hakkıdır Hakka tapan milletimin istiklal” diyor ama yargılanmadan yüzlerce insan hapislere tıkılıyor, özgürlükleri gürültüye getiriliyor... Hak arayanlara, bu yapılan haksızlıktır diyenlere “Hak değirmen damında aranır” deniliyor. Onlarda polis suçluları yakaladığı zaman haklarını yüzüne okuyor, bizde suçlu olduğu kanıtlanmamış kişiler bile hakkın budur diye copla dövülüyor...
Geleneksel tiyatromuzda “Ne hakla?” diye soran kişiye “Otuz beşe bakla!” diye espri yapılır. Bugünün esprisi ise, “Hakkımı ne zaman arasam meşgul çıkıyor!”
***
Bir de şu var kardeşim: İnsan haklarını tam uygulayabiliyor muyuz acaba? Bu soruyu şunun için sordum; Kimi yerlerde hayvan hakları insan haklarının önüne geçiyor. Hayvanlara insanlardan çok değer veriliyor. İnsanlar, hastalıktan, açlıktan ölürken kediler, köpekler mamalarla, ciğer ve pirzolalarla besleniyorlar, cici beylerin, hayırsever hanımların kucaklarından inmiyorlar. Yollarda hayvan pisliklerinden, evlerde kedi miyavlamalarından, köpek havlamalarından geçilmiyor. Kimse insanların rahatsız olacağını düşünmüyor. Geçenlerde sahilde oturuyorduk. Yanımıza köpekli bir hanım geldi. Karım köpekten korktuğu için köpeği biraz öteye itecek oldum. Köpekli hanım açtı ağzını, yumdu gözünü, neymiş, zavallı hayvana nasıl vururmuşum, bende insanlık yokmuş, korkacak ne varmış, bir şey yapmamış, daha ne istiyormuşum... Bir sürü laf! Kocaman köpeklerini tasmasız dolaştırıp çocukları korkutanlar, insanları düşünmüyorlar da köpeklerine bir şey olacak diye korkuyorlar. Aynı şeyi insanlar içinde düşünseler ya...
Tamam, sevelim hayvanları ama bu sevgimiz insanları rahatsız etmesin. Hayvanları sevdiklerini söyleyenlerin kimilerine pek inanamıyorum ben. Zavallı hayvanları odalarında, kafeslerinde ya da balkonlarda hapsediyorlar. Oysa onlar doğadan hoşlanırlar. Köpek beslemek isteyenler bahçeli evlerde oturmalı. Hayvan haklarını savunurken insan haklarını çiğnememeli. Onların hayvan beslemeye hakları varsa bizim de korkusuz, gürültüsüz yaşamaya hakkımız var. Parklarda çimenler hayvan pislikleriyle dolu. Sadece kendini değil, başkalarını düşüneceksin. Eline bir kürek, faraş alıp hayvanının pisliğini temizleyeceksin.
***
Çevreyi kirletenler, doğamızı mahvedenler de insan haklarına aykırı davranıyorlar bence. İnsan hakları deyince sadece söz ve düşünce özgürlüğü, demokrasi aklımıza gelmesin. Hepimizin temiz hava almaya, mavi gökyüzü altında, yeşillikler arasında yaşamaya hakkı var.
Erhan Tığlı

Yorum Gönder

0 Yorumlar