Banner

MEKTUP

her sabah mektup yazardı ona ve her öğle sonrası postane'nin yolunu tutardı..bir; hiç unutamadığı kokusundan, bir de t-shırt'üne damlamış kiraz lekesinden bahsederdi..yıllardır aynı şeyleri yazıp yolluyordu ona..bunlar karşılığını özlemle beklediği, ama hiç yanıtını alamadığı mektuplardı..
oturduğu apartmanın karşısındaki köşk yıkılmış, yerini başka bir binaya bırakmıştı..herkes için sıradan bir şeydi bu, ama onun için bambaşka bir anlamı vardı..onu kollarına ilk orada almış, ilk ve son kez orada sevişmişti..belki de bu yüzden yıkılışını gözleri yaşlı bir şekilde izlemişti..
giden sevgili gibi, geçmişe dair herşey, o an terketmeye başlamıştı yüreğini..bir anda olmuştu tüm yitirişler..
bir sabah; iki odalı evinde tekrar uyandı..artık tüm uyanışlar onun için hiç bir anlam ifade etmiyordu..yıllardır bu böyleydi..fakat o gün bir şeye karar verdi..artık sevgiliye başka başka şeylerden bahsedecekti..yazmaya bir önce ki gün aldığı yeşil muhabbet kuşundan söz etmekle başladı..kuşa onun ismini verdiğini ve yakın bir zamanda bu ismi söyletmeyi de öğreteceğini söyledi..Tanrı biliyordu ya bu cümleleri yazarken uzun zamandır unuttuğu gülümseyişi yüzüne kondurmayı başarmıştı..sonra en son gittiği filmden ve sonuna kadar okuyup bitirdiği kitabından bahsetti..yağmurun bir süredir o topraklara düşmediğini ama havaların soğuduğunu söyledi..ve daha bir çok şey..şimdi mektubun sonuna sakladığı, köşkün yıkılışını anlatacaktı..bir damla su ile dudaklarını ıslattı..yani sevgiliyle konuşurmuşcasına heyecanlıydı..oysa onun ses tonunu bile unutmuştu..tek bir cümle ile özetledi durumu..
"biliyor musun köşk'ü yıktılar.."
kapıdan dış dünyaya açılıp yavaşça o yokuştan aşağıya doğru yürümeye başladı..ve birden yağmurun yağdığını hissetti..ıslak toprak kokusunu içine çekmeyeli uzun zaman olmuştu..elleri titreyerek postaneden içeri girdi..mektubu gönderme zamanıydı..aradan bir hafta geçti..o tekrar postane yolundaydı..bu kez mektup göndermek için değil mektup almak için gidiyordu..heyecanı titreyişlerinden hissediliyordu..
zarfı nasıl aldığını hatırlayamayacak bir şekilde yokuşun başında mektubu okumaya başladı..aslında okuyacağı tek bir cümleydi..
"köşk'ü yıktıklarına üzüldüm.."

"bu hikaye; besledikleri aşk'ın tam anlamıyla karşılığını alamayan tüm yürekli dostlarıma armağanımdır.."

p.s: fotoğraftan esinlenilerek yazılmıştır..

Yorum Gönder

0 Yorumlar