Banner

DURSUN DEDE

hayatın bir başka yüzüne dönüp Dursun dede'den bahsetme zamanı şimdi..şimdi felçli, gözleri görmeyen ve astım hastası bir yaşlı adamdan, su faturası için yattığı 4 günlük cezaevi vuslatına gitme vakti..
bir zamanların taşı toprağı altın olan bu ülkenin haline ağlama vakti belki de..umuda yelken açmak aslında, hala anlatılan masallarda geçmiş tarihe özlem duymak, Dursun dede'nin duyduğu özlem gibi..şimdi neye ağlasın bu yaşlı adam, su hırsızlığı yaptı diye bitik bedeniyle yaşadığı dört günlük hapisliğine mi..fakirliğe mi..
oysa parası olsa ödemez miydi faturayı..yani parası olsa o yaştan sonra sicili kirlenir miydi..
şimdi ne oldu yani..buna karar veren insanların başı göğe mi erdi..dokuzyüz küsurlük su faturası ödenip bitti mi.. bunun bedeli o dört gün müydü..mutluluğun resmi yapılamadı ama acının resmi her geçen gün çoğalıp üzücü karelerini göstermeye devam ediyor bizlere..birileri televizyona çıkıp demeçler veriyor,birileri birbirlerine saldırıyor..herkesin derdi belli.. peki ya Dursun dede'nin ki..
Dursun dede'nin derdini kim duyuyor..kim el uzatıyor ona, kim felçi bacaklarına ilaç oluyor..yani hiç olmazsa,hiç olmazsa yani bir tekerlekli sandalye bile veremiyorlar mı ellerinin arasına..

oysa keşke dediğim bu isteğe, olmaz gözüyle
bakmaya başladığım o sütunlarda, gözlerime çarpan tek şey, çaresizliğin dört
günlük hapsiydi..

Yorum Gönder

0 Yorumlar