Banner

koca burunlu silahşör


Edmond Rostand' ın tiyatro eseri olan Cyrano de Bergerac birçok defa beyazperdeye uyarlanmış, tiyatroda sergilenmiştir. Benim için en keyiflisinin kitaptan okumak olduğunu söylemeliyim. - Bu düşüncem romandan uyarlanan eserler için de geçerli aslında. Yönetmeni, kast ajansı, suflörü ben olduğum için kuvvetle ihtimal :)- Cyrano' yu sevmemin nedeni, gerçek, yaşayan bir karakter olmasıdır. Hepimizin içinde bir Cyrano vardır. Burun büyüklüğünün yanında, boy kısalığı, diş yamukluğu, ayak uzunluğu, tırnak biçimi ya da fiziksel özelliklerin dışında çok da sevmediğimiz bir huyumuz bile olabilir bu. 2000' li yılların aşklarıyla çok da örtüşmeyen bu eser, 1800' lü yılların sonunda Fransa' da yaşanan gurur ve tutku içeren sevdayı, gözümüze gözümüze sokmaktadır. :)


Kılıç gücünün yanında, hitâbeti de son derece güçlü olan Cyrano, burun tiradında son sözü söyler:

şapkamı bir yana atarım şöyle;
sonra çıkarırım beni kıskıvrak
saran şu mantomu alırım ele
bizim zülfikarı, kını atarak.
gazal gibi çevik, ay gibi parlak.
sana ben şimdiden söyleyim peşin:
artık ne mazeret, ne bir kaçamak;
baladın sonunda bitiktir işin!

hoşuma gitmedi bu muamele!
nereden şişleyim? şu yusyuvarlak
nişanın örttüğü yerden mi, söyle?
yoksa kalbine mi biraz dokunsak?
ama bu düğmeler birer çındırak!
dokundu galiba! koptu kirişin!
karnından olacak, bekle, muhakkak,
baladın sonunda bitiktir işin!

aman bir kafiye lazım -le ile!
ne oldu? vazgeçtin! ne kadar korkak!
bembeyaz kesildi suratın bile.
hop! yine atladın! senden ne uzak
kılıcı uzatıp adamı vurmak!
dikkat et düşecek elinden şişin!
artık sıra bende! emin ol, mutlak
baladın sonunda bitiktir işin!

prens, tövbe etmek zamanı ancak.
bir adım yaklaştım. ve bu gidişin sonu…
hop! al şunu! ne demiştim, bak!
baladın sonunda bitiktir işin!

Yorum Gönder

0 Yorumlar