Banner

İlkokul Öğretmenim - Faslı

Çok küçüktüm. Anneme ne zaman okula gideceğimi sorup dururdum. Bir gün canıma tak etti ve anneme tüm engellemelerine rağmen okula gideceğimi söyledim. Annem gülerek dedi ki: " Oğlum bak, sen şimdi gitme sana söz veriyorum seneye yollayacağız okula." Bende bu çıkışın ardından hemen ikna oldum; zaten annem'in söylediği herşeye hemen ikna olur ona hiçbir zaman zorluk çıkarmazdım; penisilin iğnesi olmak için sağlık ocağına gitme konusu dışında.

Bir yıl sonra yeni mahallemize taşındık. Annem ve babam herhangi bir tartışmaya girmedi hangi okula gitmem konusunda. Tek seçenek olması bazen iyi oluyor. Okul başlamadan önce annem, babam ve kardeşimle daha sonra hiç yapmayacağımız kırtasiye alışverişine çıktık. Kitapların ve defterlerin kokusu hala burnumda. O yıllardan kaldı aldığım kitapları koklamak.

Okulun ilk günüydü. Annem elimden tuttu ve 8 yılımı geçireceğim okula götürdü. Herkes o kadar neşe doluydu ki ben olayı idrak edememe rağmen içimin kıpır kıpır olmasının önüne geçemedim. Okul önünde sıra olduk ve sınıflarımıza geçtik. Ben 1 - B sınıfındaydım. Annem sırama oturttu ve ayrıldı. Sınıf arkadaşlarım çok tuhaf geldi ilk başta. Kimisi ağlıyor, kimisi mızıklanıyordu. Ben ise henüz bir anlam yükleyememiştim tüm olanlara.

Tuhaf bir melodiden sonra içeriye iyi giyimli, anneme hiç benzemeyen, güler yüzlü bir kadın girdi. Bize öğretmenimiz olduğunu, bundan kelli beraber vakit geçireceğimizi, bizim hem annemiz hem babamız olacağını, bir arzu ve isteğimiz olduğunda kendisine çekinmeden söylemimizi belirtti. İşler iyiden iyi karışıyordu. Garip bir melodi daha, biz bahçeye çıktık. Herkes annesinin yanına vardı. Annemi diğerlerinin içinde zar zor buldum. Bana kolumdan kalın bir simit almıştı. Afiyetle yedim. Bu okul bahçesinde annem ile geçirdiğim ilk ve son tenefüs olmuştu çünkü annem ikinci tenefüste terk-i diyar eylemiş eve gitmişti. Bu okul hayatımda yanlız olduğumu anladığım ilk gündü. Allah razı olsun büyüdüğümde de veli toplantılarına gelmediler. İyi birşey olduğunun farkına vardım.

Yıllar yerinde saymadı. Bir çok problem ve ara sıra araya sıkışmış bir kaç güzellikle geçirdim okul yıllarımı. İlköğretmenimden bir kaç kere şiddet gördüm. Ödevlerimi yapmadığım için kafama bir kaç kez tokmak misali yumruk yedim. Çalışkan öğrencileri överken beni yerin dibine soktuğu da oldu.Bir keresinde müfettiş gelmişti; bana bir kaç soru sorup defterimi kontrol etmişti. Kanıya varıp imzasını attı: zayıf. Müfettiş gittikten sonra bir öğretmenimden zılgıtı yemiştim. Üçüncü sınıfta daha fazla dayanamayıp beni sınıfta bıraktı. Babam kendisi ile konuşup sınıfı geçmemi sağladı. O yaz haram oldu. Tatil kitabını bana ezberlettiler. Dördüncü sınıf ve beşinci sınıfta sınıfın en gözde öğrencilerinde biri oldum. Öğretmenim evimize gelip;"bu mal'ı nasıl adam ettiğiniz helal olsun" deyip ailemi tebrik etmişti.

Herşey'e rağmen ben öğretmenimi hep sevdim. Onun yerinde ben olsaydım bende aynı şeyleri yapardım. Belki . . . Okul hayatımın bittiğine o kadar sevindim ki. Askerlik için zar zor açıköğretim bitirdim bu da sonuncusu diyerek.

Şimdi maddi durumum iyi, evliyim. Bazen ilkokul öğretmenimizin şiir, şarkı öğreteceğine dört işlemi öğretseydi, öss'de Halkla İlişkiler ve Tanıtım bölümünü kazanırdım diye hayıflandığım oluyor ama hepsi o kadar işte.Adı üstünde İlk okul. Nasıl başladıysan öyle gider. Ben de gider...

-FASLI-

http://derinderyam.blogspot.com/

Yorum Gönder

0 Yorumlar