Banner

Bir Gün Bakarsınız Hayat Olur


Bugün dünyanın en kötü şeylerinden birini yaptım ve kızımın ödünü patlattım. Resmen kaçınmasız, tane tane ve kollarından tutarak yaptım bunu.Alışveriş merkezinde dolanıyorduk, bir saniyeliğine elimi bıraktı ve sonrasında tam 15 dakika bulamadığım için bütün alışveriş merkezininkapılarına kapattırmama kadar giden bir olaylar silsilesiyle son buldu. sonunda onu bulduğumuzda ben onu birdaha göremeyeceğim korkusuyla aklımı kaçırmış ve isteri krizinin eşiğindeyken o,ahşap bir dolabın içinden çıktı,ve ölesiye eğleniyordu.daha çok kızdığım, öfkelendiğim, çaresiz hissettiğim, mutlu olduğum bir süreç yoktu ömrümde.ama sarıldıktan hemen sonra ödünü patlattım, tıpkı annemin yaptığı gibi, acımasızca.Bunu böyle bir günü bir daha yaşamamak için yaptım.Seni kaçırırlar ve bir daha asla birbirimizi göremeyiz dedim. Küçük gözleriyle niye ağladığımı anlayamadı bile önce.

Seneler evvel, halamın komşusunun küçük kızı abisinin sünnetinde sokakta kaybolmuş ve günler sonra yalnız yaşayan bir komşunun bodrumunda bir çuvalın içinde çıkmıştı.Ve tabiki yaşamıyordu, yaşadıklarınıbugün bile hatırlıyorum çünkü o zamanlar büyükler yanımızda bukadar korkunç şeyleri konuşmaktan kaçınmazlardı.bunlar hayatın gerçekleriydi ve malesef dünya kötüydü, o zaman bile. Annem parka giderken kolumdaki bileziği çıkarır yabancılarla asla konuşmamı tenbihler ve inatla biriyle gidersem kolumun bacağımın kesilip dilencilik yaptırılacağımı söyler ödümü patlatırdı. O zaman organ mafyasından tutun da pedofiliye kadar giden felaketlerden bihaberdik. Bu sayede asla yabancılarla konuşmadım, asla beni anneme götürmek isteyen biriyle gitmedim, bu annemin huzuruydu. 20 li yaşlarımda anneme bu yaptığı için çok kızdım, nasıl olurda küçük kızının ödünü patlatmaktan çekinmezdi. Bir seferinde bana sonrasında seni hiç görememektense bunu yapmayı yeğledim, çünkü o zaman polisin bugünkü gibi imkanlarıyoktu ve bulunmuyordu çocuklar dedi.Bugün anneme hak veriyorum.
Çocuklarımızı büyütüyoruz, sanki bir kozadaymışcasına, hayatın her tür debdebesinden uzak verebildiğimizherşeyi vererek. Çocuklarımızın şiddet diye bildiği tek şey çizgi filmler ve onu da aklı başında herçocukgerçek olmadığını anlıyor bir süre sonra. Çocuklarımızın yaşına bakmadan güveniyoruz, Kayseri'deki annelerhiç çekinmeden bıraktılar çocuklarını sokağa, çocuklar hiç bilmedikleri apartmanlarda kapılar çalıp şeker topladılar. Diyarbakır'da ki anne kızını bakkala gönderdi, içinde zerre korku duymadan. Öğretilerimiz böyleydi çünkü. Konu komşumuzdan asla zarar gelmez diye öğretilmişti hepimize. Zaten öyle bir Türkiye de yaşar olduk ki, balkondaki çocuklarımız serseri kurşunların hedefi olup ölür oldular. Çocuklarımıza herşeyi anlatamayız elbet ama biz biliyor muyuz tehlikeleri, izole sitelerde izole hayatlar yaşarken, yan dairede ne olduğunu biliyor muyuz?

Ülkemizde şu an 1500 üzerinde çocuk kayıp,bunların çoğu 7 yaşın altında ve bu yaşın altındaki çocuklarbir yıl içinde geçmişteki ailelerini hatırlamıyorlar bile. 48 saat içinde bulunamayan çocukların bulunabilme yada canlı bulunabilme ihtimalleri çok düşük. Çocuk kaçırmanın olası nedenleri düşünüldüğünde ülkemizde bunun için yeterli alt yapı, teknik ekip ve kolluk kuvveti yok. Bu konuda gönüllülerden kurulmuş dernekler, parasızlıktan otobüs bile hareket ettiremez durumdalar. Kaybolan bir çocuğun sağ olarak bulunma ihtimali çok düşük. Bugün emniyetin sitesinde bile çocuğunuz kaybolursa diye olası yapmanız gerekenler anlatılıyor. Bunların içinde Dna testi için saç, diş vb. örnek saklanması da var ama bu bulumuş çocuğun daha ziyade tanınamayacağı durumlar için tespitini kapsıyor. Ülkemizde suçluların dna kayıtları tutulmuyor bildiğim kadarıyla , sadece tecavüz dna veri tabanı var o da beş yıl saklanıyor.

Bu durumda çocuklarımızı korumak adına silahlanamayacağımıza yada tasmayla gezdiremeyeceğimize göre onları yaşlarına ve psikolojik gelişimlerine göre bilgilendirmeliyiz, çünkü bakıyorum bugün çocuklar her yerde özellikle parklarda yabancılarla ve yetişkinlerle iletişim içindeler. Çocuğunuzu olası tehlikelerden haberdar edin, sandığımızdan daha olgun davrandıklarını göreceksiniz. Çevrenize karşı duyarlı olun, demiyorum ki komşularınızı gözetleyin ama giren çıkana olabildiğince dikkat edin. Diafonda rastgele çalınmış zilleri açmayın. Etrafınızda gördüğünüz ebeveyni olmayan çocukları gözlemleyin, okul çevrelerinde sizi rahatsız eden durumlardan mutlaka idareyi haberdar edin. Aklınıza gelebilecek normalde önemsiz sayılan herşeyi yapın yani.

Kaybolan bizim çocuğumuz olabilir, bir anneyi bir anneden iyi kim anlayabilir...

Rabbim çocuklarımızı korusun.

Yorum Gönder

1 Yorumlar

Rakunt ideas dedi ki…
Geröekten doğru bir yazı olmuş.Artık korkar olduk malesef.Geçen anneler gününde oğlumla bizde böyle birşey yşadık.Çok kalabalık bir kutlama vardı;bir parkta oraya katılmıştır.Bir yığın anne babam ve çocuk etrafta.Oğlum saniyede parkta sallanırken yok oldu bir anda.Eşimle ne yapacağımızı şaşırdık.Kapısı bir tanediydi eşim gitti hemen ben şaşkınlık sinir krizi arası ağlıyorum bağırıyorum.Oğlum çıktı ortaya ama bir şaşkınlıkla bağrışım vardı.O ana eridim bittim.Hemen anlattım ona yaptığının yanlış olduğunu.

Kesinlikle katılıyorum.Çocuklarımıza anlatmalıyız artık etrafın tekin olmadığını.