Bu evden lavaboları sökün anne!.. - Bir milyon kalem

Bir milyon kalem

Blog yazarları topluluğu

21 Temmuz 2011 Perşembe

Bu evden lavaboları sökün anne!..

Saat: ...
-1998



Dizlerimi karnıma doğru çektim. Gözlerim ıslak…
Aynaya baktığımda gözlerimin deniz mavisine yağmur dokunmuş gibi… Bu sabah yatağın üzerine bırakıp, orada unuttuğunuz giysileri topladım. Ağlarken iş yapmak zormuş, Efser’i şimdi daha iyi anlıyorum.
Efser, dün akşam gitmiş benim haberim olmadı. Kullandığım ilaçlar sersemlememe neden oluyor. Bütün gün evin içinde ölü gibi dolaşıyorum.  Sana birçok kez bana bu ilaçların iyi gelmediğini söyledim ama oralı olmadın. Şimdi doktoruma gidip ‘Bana daha iyisini verin!’ demek için çok geç.
Geç kaldık. Lüzumlu - lüzumsuz her şey için çok geç kaldık.
Sizin haberiniz yoktu. Aşk denen kötürüm duyguyu da yaşadım ben. Hani var ile yok arasındaydınız ya, anam babam ne varsa o, yaptım onu. Eksiklikleri topladım, artanlar olmadı. Tıpkı senin vermen gereken, sevgi gibi, babama daha çok sokulmak istedim.
'Senden utanıyorum' dediyse de yaşamak için hayata tutunmaya çalıştım. Ona tutunma gayretinde...

 Binlerce kez düşündüm bunu. Bu notu binlerce kez yazdım. Bu durumu inat etti, yaptı diye düşünme. Kararsızlığımın ne denli can acıtıcı bir şey olduğunu biliyorum.Lavabo içinde bir kağıdı yakmak zormuş anne!..  Her intihar eylemi sonrası, lavabo, bana tanıklık yapacakmış gibi hissettim. Bu evden lavaboları sökün anne!..

Dün gece bitirdim her şeyi. Siz bu kez bensiz gideceğiniz Bolu tatiline çıkmaya hazırlanırken, halen albümlerimizde kalan Abant gölü kıyısındaki gülümseyişlerimizi izledim. Eşcinselliğimi öğrendiğiniz herhangi bir yılbaşı akşamının öncesinde kalan günlerin, fotoğraflarda bıraktığı mutluluklara baktım. Bir ömür böyle bitti anne!..
Nereye gidersem gideyim yüzümden çaldığınız hiçbir şey için kızmadığımı bilmenizi isterim. Anlaşılmayı beklemek olası geldi lakin bu sizin için ayıptı. Benim ardımdan onur yürüşlerinde pankart açıp, bir Abant gölü kıyısı fotoğrafımı taşıyacağını bilseydim ki; bilmek isterdim. Ki; ölmek istemezdim inanın.
Amma velakin geleceğin ne getireceğini bilmek ne mümkündü.


 
İntiharın çözüm yolu olduğunu düşünmek çok büyük bir yanılgıdır.

Sayfalar