Holokost - Bir milyon kalem

Bir milyon kalem

Blog yazarları topluluğu

5 Ekim 2010 Salı

Holokost


Koen; seni de onlardan zannettiler.. yahudi çocuklarını katledenlerden...



oysa sen; mükemmeliyetçi değildin.. Holokost'a ayak uydurmamıştın, yaşananlara "yahudi problemine nihai çözüm" diye bakmamıştın.. 17 milyon kişinin kanı bulanmamıştı üzerine.. yaşamaya hakkı olmayan alt sınıflar diye bölüp insanları, kendine pay biçmemiştin.. Afrika kökenli üvey babanın kısırlaştırılmasına tanık olmak, bir başka katliama yer açmıştı, göğüs kafesindeki titrek et parçasının içinde..


1939 yılı başlayıp, 1943'ün sonbaharında bitmişti hikayen ama hiçbir hikayeyi sonlandırmamıştın sen.. gazlama kamyonlarının içine yahudileri sokarlarken kör olmayı dilemiştin.. engelli insanları sabit gaz odalarına kamyon egzozu bağlayarak öldürdüklerinde ve nazi doktorlarının engelli kurbanların üzerinde yeni öldürme metodları için çalıştıklarını gördüğünde insanlığını bir köpeğin parçaladığını hissetmiştin..


artık o fabrikalardaydın.. gaz odalarına itirazsız giren günahsız insanların yirmi dakika içinde can çekişerek ölürken çıkardıkları seslere tanık olmaya başlamıştın.. bu yetmiyormuş gibi Alman doktorları'nın ve bilim adamları'nın cesetlerin üzerinde deney yapıyor olmaları Tanrının sorumsuzluğunu gözlerinin önüne sermişti..bunun için kimse sana günahkar diyemezdi..


soykırım bittiğinde; yazar David Irving yaşananları yalanlarcasına katliamın büyük çaplı olmadığını ve ölen insanların çoğunun tifo'dan hayatlarını yitirdiklerini söyleyecekti.. daha sonra ise bu açıklamaları, aldığı 3 yıl hapis cezasıyla son bulacaktı..İran cumhurbaşkanı Mahmut Ahmedinejad soykırımın yahudileri Filistin'e yerleştirmek için uydurulmuş bir yalan olduğunu iddia edecekti..


oysa sonbahardı, insanlar girişinde Arbeit macht frei yazılı olan kamplara götürülüyor ve hunharca katlediliyorlardı.. seslerini duyanlar, duydu.. duymayanlar ömürleri boyunca sağır kalmayı tercih ettiler..

Sayfalar